Divanda bilge, sınır boylarında nöbetçiyim,
Haine korku salan, garibe sofra serenim,
Padişahın dağlarına çıkan, Dadaloğlu'yum,
Karanlık gecede, yol gösteren Gökbörü'yüm ben.
*
Barbaros'um, Akdeniz'i Türk gölüne çeviren,
Kırım'ın sırtlarında, atını rüzgarda süren,
Bayrak aşkına, toprağa düşüp de gülümseyen,
Çanakkale'nin sırtlarında, Koca Seyit'im ben.
*
Bilge Kağan taşında, ulu töreyi yaşatan,
Ötüken yollarında, ulusunu hep kuşatan,
Ufuklardan aşıp, yedi düvele laf anlatan,
Orhun abidelerinde, tarihin sesiyim ben.
*
Haçlı sürüsünü, göğsünden yakan Kılıçarslan,
Plevne müdafaasında, kükreyen asil aslan,
Kosova düzünde, Murad Hüdavendigar olan,
Şehadetin şerbetini, huzurla içenim ben.
*
Horasan harcıyla, Anadolu'yu mayalayan,
Hacı Bektaş Veli ocağında, kaynayıp yanan,
Gönül gözüyle, o alemi seyredip anlayan,
Mevlana'nın nefesinde, gel diyen dervişim ben.
*
Roma'da, ki Avrupa'ya diz çöktüren Atilla,
Batının rüyasına giren, kudretli istila,
Altay dağlarından kopup da gelen, kutlu seda,
Cengiz'in atası, bozkırın efendisiyim ben.
*
Sivas ellerinde, sazın teline vuran Veysel,
Kara toprağa, sadık yarim diyen o coşkun sel,
Karacaoğlan'ın dilinden dökülen, tatlı yel,
Türkülerde yaşayan sevdanın, kendisiyim ben.
*
Samsun ufkunda doğan, o altın sarısı güneş,
Dumlupınar'da, özgürlük ateşiyle yanan eş,
Kocatepe'den İzmir'e yürüyen, çelik kardeş,
Cumhuriyeti kuran, Gazi Paşa ruhuyum ben.
Kayıt Tarihi : 8.12.2025 21:23:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!