Ateş gibi düşer de yüreğe,
yakar da yakar seni.
Sen çırpınırken, çıkmak için düzlüğe.
Bir el asılır boğazına.
Derinlere doğru, çeker de çeker seni.
Öyle bir sancı ki derinden.
Vatan borcu namus borcudur deyip çıktım yola.
Menzile varmadan ölsem de gam yemem ana.
Alnımdan vurulalarak uzansam kara toprağa.
Söz veriyorum, düşmana arkamı dönmem ana.
Arkamda yavrularım ağlasa, önümde dostlarım.
Sevmek öylesine gönülden.
Bir şeyler vermek hep ömürden.
Dalmak, bitmez hülyalara derinden.
Belki de her şeyin kayıp gitmesi ellerinden.
Volkanik bir göl kenarında açan nilüfer.
Ömrüm hasretinle geçti.
Sende başın alıp gitme.
Ayrılık hep beni seçti.
Sende başın alıp gitme.
Güneşten kopan parça, yada ay mısın?
Sinemde, saplı oku geren yay mısın?
Ruhumda depremler üreten fay mısın?
Çözemedim gitti seni ben, ay yüzlüm.
Yüce dağ başında açan sümbül müsün?
Bir temmuz akşamı, sahildeyim.
Meltem, bu gün serin esmiyor.
Dalıp gitmişim, derin hayallerdeyim.
İçiyorum, içiyorum,
deryalar neden susuzluğumu kesmiyor.
Çaresi yok derdimin ararım her yerde.
Gün akşam oldu yine bulamadım dostlar.
Gidenler dönmüyor bir türlü, hani nerde.
Gün akşam oldu yine bulamadım dostlar.
Dertlerimle dertleşeyim.
Dokunmayın bu gün bana.
Efkar ekip, hüzün biçeyim.
Dokunmayın bu gün bana.
Uzak durun gölge olmasın.
Kapıların kapalı, gönüllerin buruk.
Çiçeklerin solgun, tomurcukların kırık,
Gecelerin sessiz, gündüzlerin karanlık.
Olduğu bilinmesin dön gel bir tanem.
Hasret kayıkçısı çekmeden kürekleri.
Koşsam, bir el çeker geriye doğru.
Dursam bitiremem bu uzun yolu.
Neden kolayı yok, bana hep zoru.
Beni bu hayat, erken yordu dostlar.
Gönlümde ummanlar gizli coşamam.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!