Kar yağdı İstanbul’a
yağmadığı kadar,
ve daha bir güzel gösterdi
bu murdar kenti.
İki günlük karın ardından
top oynamak,
..
Islak bir yaz günüydü hatırlanan… Islak ve yorgunluğa teslim olmuş bir rehavet vakti. Bir destan kadar güzel, bir masal kadar özeldi. Şakaklarını ıslatan yaşlarla beraber her hatıra bütün detayları ile yeniden yaşanırdı hoyrat saatlerde.. İlle de gecelerde.. Yalnız bir başına kalmışlıkla yıldızlara anlatılırdı zeytin gözlü bir maralın yazısı…
Ayşe! Öyle mahzun, öyle masum, öyle narindi…
Ayşe! Her sabah kapımın önünden geçip giden kumral bir hülya…
Bakınca ta derinden gözlerime, sisli bir rüya, şimdi anılarda yaşayan.
Zamanını futbol oynayarak geçiren genç… O da bir o kadar gururlu ve başı dik. Aşka aşık Yaşar…. Adı gibi sevdalı, adı gibi hülyalı, Ayşe’sine delice tutkun Yaşar…
Günlerin birbirini kovaladığı o heyecanlı süreçte tanışmış arkadaş olunmuştur.
..
Amerikanın güzel yerlerinden biri de
Kentucky eyaleti, hiç te kalmaz geride
Torosları andırır suyuyla havasıyla
Menekşe dağlarıyla, yemyeşil ovasıyla
Öyle bir yerdedir ki eyaletler arası
..
*** Fenerbahçeli Sevgilim ***
Ben senin için fenerbahçeyi sevdim
Kendi dünyamda bir bütün olmuştuk
Sen sarı,ben lacivert.
İlk defa seninle bir futbol maçına gittim.
..
Artık kalmadı, kafiyenin bir önemi.
Sanırım bu Sega'nın şiirde çöküş dönemi.
Yazdığım her satır; benim içim, senin için.
Şiir yazmak benim kurtuluşum, hayatım için.
Brezilya'lı çocuğun tek umudu futbol.
Benim umudum da şiir, çünkü söz bol.
..
Karabela
Bunca yıldan sonra nasılda yazmak geldi aklıma
Kavuşmamız yakın mı acep? toprak mı koktu burnuma?
Mert adamdın,sevgi dolu yüreğin vardı inan karabela
Belki de ilk göreve başlama heyecanından ilk gün kalan hatırımda
Esmer yüzünde siyah mercan gözlerinle gümüş dişindi.
Karayağız, orta boylu olsan da ilminle tanınırdın
..
Geçmişten bu güne elime geçti,
Kareli kağıtta listeye bakın.
Sınıf başkanıydım elimden uçtu,
Beş ilçe öğrenci icmale bakın.
Yazılı sözlüler başlar haftaya,
Yaramazı yazsam kara tahtaya,
..
Kenarları olmayan bir aşkın son harfi
Alıngan bir çocuğun felaketiyim
Mısır koçanlarının
buruşturulup atıldığı yerde,
tam kalbinin ortasında
Sendeyim...
..
Ey köşe başını tutmuş köhne bakkal
Bir sakız parasıyla kapından içeri daldığımı unutmadım
Ey köşeleri nem tutmuş bakkal
Ceplerimin sevincini unutmadım
Ey benim çocukluğumun cedit mahallesi
Elma nar incir erik ağaçlarını unutmadım
Ey mahallenin beli bükük eli taşlı teyzesi
..
Bir hayal belki benim ona bu sevdam
Belki de uzaktan geçen bir inanış
Düş gibi gelebilir herkese ama!
Ben onu seviyorum galiba...
Nasıl duygular içerisindeyim bilemezsin
Çünkü o duyguları
Tam olarak bende bilmiyorum
..
Vakıf senin pikniği var,
Taşköprünün yaylasında.
İmdat hoca başkanı var,
Taşköprünün yaylasında.
Kur’an okur murat hafız,
Virajları dönüyoruz,
..
Vakıf senin pikniği var,
Taşköprü'nün yaylasında.
İmdat Hoca başkanı var,
Taşköprü'nün yaylasında.
Kur’an okur Murat Hafız,
Virajları dönüyoruz,
..
Geldi sessizce koltuğa oturdu
Darbeyi yapıp başkanı bitirdi
Yönetime isteğini getirdi
Yürü be Süleyman kim tutar seni
Yanına aldı Yılmazla Bilgici
Biri top tutar öbürü çalgıcı
..
Benden İmam Olursa
Nerde o çocukluğum, ararım gençliğimi?
Bazen karadan gittim, bazen havadan geldim,
Rüzgar görse kaçardı dağ gibi benliğimi,
Bazen mertlere sordum, bazen yazmadan sildim.
..
Akşamları bir başkaydı evimiz,
Soba başında onbir kişiydik!
Neler yapmazdık ki!
Çok şeyimiz yoktu,
Yokluğun farkında bile değildik,
Çünkü reklamlar yoktu...
Nasıl uyuduğumuzu bilmezdik,
..
Ok olup saplandın göğsüne İspanyol'un, İtalyan'ın
Kükre aslanım kükre; göster büyüklüğünü
Yoldurdun çimlerini, o yeşil sahaların
Kükre aslanım kükre; göster büyüklüğünü
..
Evet, sayın seyirciler. Yine bir futbol maçında beraberiz,
Sunucunuz ben İsa özyurt. Günebakan Stadyumundan sizlere maç sunacağım,
ŞİMDİ BİRİNCİ MAÇ BAŞLIYOR,
Bizim köyün işleri,
Bayır bacak içleri,
Belediye olmuş bak,
..
Ondan daha iyi takım kurarım
Ondan daha iyi maçı okurum
Milyon dolarlar almadan,bedava
Fatih TERİM'İN yerine talibim
Kaptanlık yapmaksa,onbeş yıl yaptım
Hocalarımdan çok şeyleri kaptım
..
Yaşları sekiz ve dokuz civarında çocuklar, okul bahçesinde futbol.oynuyordu
Kimi pas istiyor, kimi kaçırdığı gol için arkadaşına kızıyordu. Yaşça büyük olanlarda diğer miniklere hep bağırıyordu. Belli ki bir taraf üstün, karşı kaleye İse goller yağıyordu. Galip taraf sevinç içersinde maçın sonunu sabırsızlıkla bekliyordu. Artık ortada ne iddia varsa bilemiyorum. Ama bu kadar hırsla oynanan oyun bir iddianın var olduğu gösteriyordu. İnsanın o an çocuk olası geliyordu. Hem de yenilen tarafta oynamak istercesine.
Gideceğim yeri çoktan unutmuştum. Dalmıştım çocukların maçına, bedavadan maç izliyordum.Gişe kuyruğu yok, bilet parası da yoktu. Doyunca futbol ziyafeti içerisindeydim. Bazen karşı tarafa gelen topa, oyuncunun yerindeymiş gibi ayaklarımı sağa sola sallıyordum.
Maçın heyecanına kendimi o kadar kaptırmıştım ki, olmadık yerde bağırıyordum. Bazen de galip taraftan bir iki çocuk, bana doğru geliyordu.
-Ya amca sana ne oluyor? Niye karışıyorsun? diye itirazda bulunuyorlardı.
..
Gökkuşağı alabalıkları, yine tatlısu kalkanı gibi;
Gökyüzü, yere kapanan bacakları, gökkuşağının.
Yassı karınlı ve alt çenesi gaga biçimli;
Suyla karıştırılıp beklenir, bir kaba sağılan(lar) .
Erkek alabalık ile dişilerin spermi ile yumurtaları;
Beyaza dönüşen yumurtalar eleklerde toplamda,
Ölü olanlardır, canlılar alınır, bekletilir.
..