Bazan öyle yaralar açılır ki ruhunda,
Ne zaman nasıl oldu farkına varmazsın.
Ne yapsan da açılmışdır bir kere.
Kanamaya başlar önceleri inceden, inceden.
Canını yakar belkide zaman zaman.
Martılarla dertleşdim bugün.
Sevdayı anlattım onlara.
Dokunduğu herşeyi nasıl güzelleştirdiğini.
Aşılmaz denen engelleri,
Nasılda yerlebir ettiğini.
Şehrim gibiyim bugün.
Karanlık, sisli ve puslu.
Belkide Onur Akın'ın dediği gibi,
'' Yağmur yüklü bir bulutum''
Yükünü boşaltmak için,
Bir gün, ansızın bir tohum düşer toprağa.
Nasıl olduğunun bile farkına varmazsın.
Oysa tüm koşullar olumsuzdur,
Bu nadide tohumun hayat bulması için.
Fakat tohum umudunu hiç yitirmez.
Yağmurlu bir akşam üstüdür zaman.
Sevdiğin ile el ele dolaşırsın,
Şehrin en sevdiğin sokaklarını.
Derken bir parka çıkar yol.
Görünüşde çocuk parkıdır.
Herkese ve herşeye inat yaşa bazen.
Unutma, geçen ömrün ve zamanın,
Telafisi olmayacak.
Ağlamak istiyorsan ağla,
Göz pınarların kuruyana dek.
Ağırdır sevdanın yükü,
Her yürek kaldıramaz.
Herkes seviyorum der,
Ama gerçek sevdayı
Her yürek taşıyamaz.
Siz yine de sevin insanları!
Olabildiğince saf ve temiz...
Dokunun hayatlarına imkaan varsa,
Düşünmeden öncesi ve sonrasını.
Sadece sevin ve değer verin.
Belki sen de yorgunsun, herkes gibi.
Hiç birşey tat vermiyor artık...
Hava günlük güneşlik,
Ama yatakdan çıkasın gelmiyor...
Yok öyle yağma arkadaş.
Oturmuş kitabını okurken,
Kulağında ezgiler, burnunda tütsü kokusu.
Birden harika bir yağmur başlar.
Cama vuran damlaları hissedersin.
Sanki düşen her bir damla,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!