Bakma öyle yüzüme
Beni eski günlere döndüremezsin
Kalbimde yaktığın kor ateşi
Ömrün yetmez asla, söndüremezsin
Dönülmez akşamın ufkundayım, vakit çok geç, dönemem deme sakın...
Geç de olsa gittiğin yerden döneceksin
Çünkü gitmeler dönmek içindir
Ölmek bile başka bir bedende yeniden doğmaktır hayata
Ağlama sen hep gülümse
Yolun güllerle dolsun
Birgün ağlarsan eğer, o da sevinçten olsun
Ellerin hiç boş kalmasın
Rüyaların gerçek olsun
Kutupta olsan bile sıcacık güneşin olsun
Onlar küçücük devdiler
Dünyayı fazlaca sevdiler
Aşkların en güzeliler
Doğarken ağladılar
Yaşarken gülmeliler
Canımın içiydiler
Sevgi değil midir her işin başı
Tatlandırır sevgi yemeği aşı
Ağlayan gözleri sevgi güldürür
Sevgisiz büyüyeni nefret öldürür
Sevgi biz insanların hamurunda var
Suskunluğum
her konuştuğumda biraz daha eksiliyorum
yitiyorum hesapsızca
dudaklarım kanrevan,
dilim zehir zemberek
Ritimsiz kalp atışlarım
kırılgan bir çocuk saflığında üstelik
hayat kırıklıkları ile dolu hayatım
elim sende oynar yaramaz çocuk yanım
biri değse mızıkcılık yapacak
akortsuz bir keman gibiyim üstelik
Hayatı taşıdım omuzlarımda
Sensiz ağırdı, yoktun yanımda
Sevgiyi içmek vardı dudaklarında
Senin için harcanan yıllara yazık
Sevinci, neşeyi hep sende bildim
Karanlıktan korkmuş sığınmış bir kuytuya
Elleriyle kapatmış gözlerini, ağlaması dönmüş uğultuya
O şefkatli kucağı arıyor, ihtiyacı var korunmaya
O da şımarmak istiyor tüm çocuklar gibi
İçimde bir çocuk ağlıyor vardır bir sebebi
Ahhh güzel İstanbul, sen 17 yaşım gibisin
İçimde taşırken seni, kaybetmekten korktuğum umutlarım gibisin
Nereye baksam karşımda seni görüyorum
İstanbul, sevdiceğim sensiz eriyorum
Her kaldırımda ayak izlerin var
Bakmaya doyamadığım mavi gözlerin miydi?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!