kıyın kıyımdan uzak
tuz bandım gözlerime
acıyı kucakladı deniz
Kasımpatı akşamları ömrüm
Gün batışlarını beklemekte
Benim sensiz kokan sensizliğim
Gözlerimle sana yenilmekte
Saldım bendeki şahlanmış atları
İçindeki ezgiyi nereye
Koyacağını bilmeyen,
Sabah ışıklarınla
Hüzünlenen,
Sararmış otların arasında
Açan Minem.
Ne o
Ne bakıyorsun
Tanımadın mı?
Tanıman lazım
Hemde hemen tanıman
Yine tanıyamadın değil mi?
Ve kadın
eteklerinin ucundan geride kalan gençliğini döküp, yeni bir yıla daha girerken çok gerilerde kalan bir güne uzandı gözlerinin ucuyla...
Kapıdağının bir köyü olan Narlı'dan duyulan şarkı sesleri ile uzaklarda görünen erdek'in gözkırpan ışıkları ve geceye inat denizle oynaşmak için gelen dolunayın ve denizin sahili okşar gibi hafif dalgaları arasında, şeytanın bile uğramadığı adanın o ıssız koyunda, bir ağustos gecesinde Ateş böceklerinin ışıltıları ile, denizden esen rüzgarın tuzlu buselerini teninde hisseder...
ANITI DİKİLİ
(Akrostiş)
Feryada yıkılır sevdalar
Ulaşılması zor gün günde hesaplar
Limana yanaşmış kırık kayık
Yağmurlar altında beklemekte
Ağlayarak bulutların sevişmesi
Çiçekler boynunu büker
Ellerim dokunmadan düşerse
Lifler kopuyor tenimde