haykırsam
sessizliğe
sesim bana yankır
sonra ölürüm
bir nefes zincirine bağlı
„Mümkün mü unutmak güzelim, neydi o akşam
Rüya gibi, hülya gibi bir şeydi o akşam „
Bir eylül akşamı
...özlemimi yarınlara umutsuzluklara bıraktım...
benimki
biraz eski bir dosya
……susarsa yeşeren yaprak / son-bahari düsündürür
gözlerin
yansıyan bela bana
yakışmıyor üstüme
hep eksik olan
........Sene
…..mavinin en sıcak olduğu yer: sızlar....
dostluğu yakaladık evrende
sevinçlerimiz karşılıksız
aşklar yeşiline saklı yaprağın
acılar martı kanadında suskun
....Aşk deniz/de-inde kaybolmak
gök yüzünde dans etmeye benzer....
çığlık çığlık
Çavlan sesi
sahikalarda
düş duvara
kanarsa ah yüzüm
bağlama çalar ten
yüksek yörelerde
ses yüzüme yankır mı?
Bu gün yine karanlığa uyandım
Karanlık ve yine karanlık
Ellerimle aradım sandalyeyi, masayı
Ve yine o bana anlatılan aydınlığı aradım.
Gün ışığıyla gelir diyorlar
Elle tutulur mu aydınlık
Dudağımda ismin
Ellerimde boş hayaller
Uzaklara doğru yol alırken
Yollarda yüzünü görür gibiyim...
Kayboldu sessizce sevenler
ANITI DİKİLİ
(Akrostiş)
Feryada yıkılır sevdalar
Ulaşılması zor gün günde hesaplar
Limana yanaşmış kırık kayık
Yağmurlar altında beklemekte
Ağlayarak bulutların sevişmesi
Çiçekler boynunu büker
Ellerim dokunmadan düşerse
Lifler kopuyor tenimde