Ez dixwazim bi zımanê xwe
Ji te re bibêjim hezkirina xwe
Tu wek gulekî nû vebû yi
Xweşik û bê bêhn
Çawa hezkirina me , mezin dibe
Bêhna te jî wilqasî dibare
Şimdi ayrılıyorum,
Betonlaşmış yüreklerin içinden
Şöhret dünyasının aydınlattığı şehirlerden
Cansız çiçeklerin uzatıldığı ellerden
Ve beklesin beni
Ateş böcekleri,
Oltamı fırlatmışım gökyüzüne
Teker teker çekiyorum yıldızları
Bütün burçlara kader biçiyorum
Balık ve Yengeç ‘ i kovaya atıyorum
Kova ‘ yı Oğlak ‘ ın önüne koyuyorum
Başak ‘ ı, Boğa’ ya ve Koç ‘ a yem ediyorum
Ez evîndarê çavên te me
Ez girtîyê dilê te me
Tu dermanê birîna minî
Tu hêvîya jiyana minî
Tu roji, ez gulberojka te me
Ne kadar uzak olsan da yüreğime
Yüreğim o kadar yakındır bedenine
Özlem tatlı bir işkencedir
Ne kadar acı çeksem de
Sevgim o kadar büyüyor
Varlığın, varlığıma armağandır
Kalbim ve beynim birbirinden boşandılar
İmzayı atan hakim ise sensin
Bir emekçinin kızını sevdim
Adı aş, adı umut
Bir Mayıs ‘ ta el ele çıktık sokaklara
Kırmızı karanfillerle süsledik meydanları
Çekiç sesleri ile ritim tuttuk, girdik halaylara
Evleri sıcak çorbalarla ısıttık
Dünden beri yağmur yağıyor yüreğime
Üşüyorum sana, üşüyorum
Hiçbir yağmur beni bu kadar ıslatmamıştı
Ve hiç bu kadar sırılsıklam aşık olmamıştım
Sokaklarda şemsiye satan çocuklara inat
Islanıyorum sana.
Hiç kimsenin baskısı altında kalmadan!
Galiba nikah memuru yanlış söyledi
Onun güzelliği beni buraya kadar sürükledi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!