Filiz Kayan Şiirleri - Şair Filiz Kayan

Filiz Kayan



Ailesi, Yasemin’in bu olayin etkisini görecegi psikolojik desteklerle asabilecegini düsünse de o, bazi geceler gördügü kabuslarla aslinda hayatina ne kadar da isledigini biliyordu bunun. Ama onlari üzmemek için belli etmiyordu.Zaten sirf bu sebeple, olaydan birkaç gün sonra dogdugu o sirin mahalleden bile tasinmislardi.Belli ki babasi çevresinde ona yasadiklarini hatirlatacak hiçbir sey istemiyordu..Iste minicik Yasemin için bir yikim daha...Bu yasadiklari neyin bedeliydi. Ne yapmisti bunlari hak edecek.Onun simdiye kadar ögrendigi sey, yapilan hatalar bedel ödetirdi insana,cezalar bu yüzdendi, ama o hata yapmamisti ki.Tek suçu kendini savunamayacak kadar masum olmasiydi aslinda.Evet Mustafa da yoktu simdi.En iyi oyun arkadasi.Oysa ki onlar birlikte büyüyüp okula birlikte gitmek için birbirlerine söz bile vermislerdi…..
Günler haftalari onlar aylari kovaliyordu. Yasemin,kendince, çevresine çizdigi koruyucu çemberle büyüyordu.Aslinda öyle hayat doluydu ki, ama nedense yanina birisi biraz fazla yaklassa birinin nefesini ne zaman yakininda yüzünde biraz fazla hissetse geriliyor,bulundugu ortami terk ediyordu. Onun bu anlam verilemeyen davranislari çevresinde garip biri oldugunu düsündürüyordu.Oysa hala kulaklarinda o hayvani soluyus, dudaklarinda zonklama ve bedeninde o hirpalanma vardi Yasemin’in.
Pasif bir arkadas çevresi ve oldukça basarili bir okul hayati vardi simdi genç kizin.Gün geçtikçe daha da güzellesiyordu.Yasitlari flört etmeye baslamisti.O ise hep bir kösede,yalniz, masum, içindeki o küçücük kizi teskin etmeye çabaliyordu.Bazi geceler rüzgar, bazi günler nefes kesen ayaz ve bazen de hafta sonlari gittigi yüzme dersleri …Hepsinde o adami, yüzünü, sesini, nefesini görüyordu.Bazen nefessiz kaliyor, kapali ortamlarda duramiyor dursa da pencere kenarinda oturuyordu

Devamını Oku
Filiz Kayan



Yasemin ve Doğan gösterişli sayılabilecek bir düğünle evlenmişlerdi.Bu sırada üzerinden bir hafta geçmiş ama hala gerçek bir çift olamamışlardı..Yaşanan o olaydan yirmi yıldan fazla zaman geçmiş olmasına rağmen Yasemin hala etkisinde, hala o korku dolu dakikaları yeniden,yeniden yaşıyordu.Genç adam artık tepki vermeye, Yasemin’e kötü davranmaya da başlamıştı.Bazen hakarete varabilecek sözlerle tartışıyorlardı.Oysa ki henüz on günlük bile değildi evlilikleri.Yasemin Doğan’a anlatmak istedikçe utanıyor,bazen utangaçlığını bastırıp tam söyleyecek hale geliyordu ama bu sefer de Doğan onu dinlemek istemiyordu.Yapacağı açıklama onu tatmin etmeyecek gibi görünüyordu sanki.
Bu arada günler geçmeye devam ediyordu.Aile büyükleri aralarındaki uzaklığı fark edememiş bu durum olayın çözümlenmesini iyice imkansızlaştırıyordu.Haluk Bey kızının yaşadığı sorunları hissedebilse, belki olaya el koyacak Doğan’a yaşanan o kabus dakikaları anlatacaktı.Anne Safiye Hanım ise belki de çekip alacaktı kızını.O, yuvanın en kolay kırılan çocuğu en hassas evladıydı.İlerlemiş yaşlarında Allah’ın ailelerine verdiği bir hediyeydi.Ve elbetteki diğer çocukları gibi çok kıymetliydi. Kimsenin onu üzmesine izin veremezdi.Ama kimin aklına gelirdi ki Yasemin’in bir yanının hala o apartman boşluğunda, hala o loş ışıkların gölgesinde ve hala burnundaki o rutubet kokusuyla can çekiştiğini..
Doğan her geçen gün biraz daha geriliyor Yasemin ise etkiye tepki verircesine karşı bir tavır sergiliyordu.Artık o da Doğan’ı haklı olarak bilemediği bu olaydan ötürü yargılıyor her gününü ayrı bir kabus olarak görüyordu.Doğan yatak odalarını ayırmış,sözüm ona ileride sahip olacakları bebekleri için hazırladıkları o boş ve soğuk odaya taşımıştı yatağını….İçeride bebeğin huysuz zamanları düşünülerek alınmış bir kanepe vardı.Uzanırken: -Neye niyet,kime kısmet,dedi sinirli bir şekilde..

Devamını Oku
Filiz Kayan



Sabah ilk ışıklarını perdeden içeri süzdürürken genç çift o sabah güne farklı uyanmışlardı.Doğan,günaydın deyip Yasemin’e gülümsedi.Bu gülümseyiş her zamankinden farklıydı, her ikisi içinde..
Genç adam hazırlanmış evden çıkmıştı. Bu arada Yasemin geceden kalma bitkinliğiyle evin içinde geziniyordu.Ama içinde garip bir huzur vardı.hafta sonu için planlar yapıp kendi kendine konuşuyordu. Bu tek kişilik sohbetini çalan telefonun sesi kesti.Arayan Mustafa’ydı.Evet hala sık sık görüşüyorlardı, telefonla da olsa…, Ne yazık ki işlerinin yoğunluğu nedeniyle düğüne gelememiş,dolayısıyla neredeyse dört aydır görüşememişlerdi.Anlatacak çok şey vardı. Bir Mustafa bir Yasemin heyecanla anlatıyordu yaşadıklarını.
Konu hafta sonu gitmeyi planladıkları gecikmiş balayına geldiğinde konuşmalar gülüşmelere dönmüştü, Mustafa,

Devamını Oku
Filiz Kayan



Mustafa yaşanan korkunç kazayı Safiye Hanım’dan öğrenmiş ancak tüm aramalarına rağmen Yasemin’le konuşmayı başaramamıştı.İşte yine kabuğuna çekilmiş kimseyle konuşmuyordu Yasemin.Ailesi çaresiz ve mutsuz, o ise her zamankinden daha fazla umutsuzdu.
Aradan geçen birkaç ay Yasemin’in hayatını epeyce değiştirmişti.Artık yeniden ailesiyle birlikte yaşıyordu.Ancak Doğan’ın ailesi hala çok yakın ve sıcaktı ona karşı.Hatta Cem Bey balayı ısrarından dolayı için için vicdan azabı bile duymaktaydı.Her gün düzenli olarak Yasemin’i arıyor ona destek oluyordu.Gelinleri onlara biricik evlatlarının emanetiydi.
Bu sırada Mustafa Yasemin’e ulaşamamanın üzüntüsünü yaşarken hayatı kendisine gelen bir iş teklifiyle değişecekti.

Devamını Oku
Filiz Kayan



Kahvaltıdan sonra birlikte dolaşmaya sahile inmişti iki eski arkadaş.Biraz yürüdükten sonra mütevazı bir çay bahçesinde oturdular.
-Neden bana söylemedin?
-Neyi?

Devamını Oku