Fikret Gürsoy Şiirleri - Şair Fikret Gürsoy

Her yıl Eylül ayının, son Pazar günü
İlan edildi daima, Dünya kalp günü
Gör artık, kalbinin hep güzel gününü
Sakın kalp kırma, görürsün hüznünü

Kendine iyi bak, kalbin cilasıdır ibadet

Çok mutluyum, bugün
Sevgilimin, geldiği gün
Sesini duyduğum, o gün
Benim için oldu, düğün

İki günden beri, yoktu

Ormanlara, yaylalara gelde gidelim
Dağları, bayırları hep delelim
Şelaleye, ırmaklara beraber erişelim
Seninle oralarda, canım ne edelim?

Gel gidelim bir tanem, çok uzaklara

Bursa ilimizin, Mustafakemalpaşa ilçesinde, grizu patlaması meydana geldi
Yeryüzünden yaklaşık, iki yüz elli metre aşağıda patladı, hep yürekleri deldi
19 işçimize mezar oldu maden ocağı, patlamaya neden olan gaz, adeta bir seldi
Aileler yıkıldı, anne baba, eş, çoluk çocuk hepsi birden, feryadı figan eyledi

Yerin altında çalışmak çok zordur, çalışanların eli kutsaldır, bu iş çok çetin

Bak geliyor, kırmızı ibikli horoz
Dağların içerisinde güzeldir, toros
Daima fala iyi bakar, efsane eros
Çok şahlandın, yeter artık horoz

Horoz, tavukların sırtından inmez

HİNDİ BABA
Senin geleceğin çok karanlık, ey hindi
Arkadaşım, taksim dolmuşuna, bindi
Yılbaşı çılgınlığı, toplumun başından aşağı indi
Bu gece, sana niçin kıyarlar? Ey hindi

Birine kızınca, hemen deriz it
İşte onu zapt eden, sadece bir ip
Uyuz insanlarda bulunur, bit
Surette insan, İmralı da ki tip

İnsanlıktan nasibi olmayan, ey katil

Seni gördüm, bir tatlı söz ile vuruldum
Güleç yüzüne, güneş gibi tutuldum
Gökteki yıldızlar gibi, duruldum
Bir bakışınla, kalbimden vuruldum

Gelsen yağmur damlası gibi, yüreğime serpilsen

Her zaman kıl, beş vakit namaz
İnanın bana, yolda insanı koymaz
Aç olan mahlûkat, hiç doymaz
Seni kılmayanlar, hep bey namaz

Namaz kılmak için, camiye gidilir

FATMA ALAGEYİK


F atihalarla anarız, O şehitleri
A talarımız korudu, bu şehirleri
T arihler kaydetti, kullanılan zehirleri