Aşka geldim, üç el sıktım havaya,
Kör mermidir bu, gitti değdi deveye,
Hemen kesip, pişmek için onu attı tavaya,
Aziz dostum, toyun beyi Mustafa.
İşkembeyi pişirmeden çukur kazıp attılar,
Bir güzel sevdim.
Dediler sözlü.
Bir güzel sevdim.
O ceylan gözlü.
Bir güzel sevdim.
Tepelerde görünür kar,
Yüzündeki kırmızı nar,
Gülüm sende vardır bir hal,
Gel de bana anlat güzel.
Uzaklardan gelir bölük,
Bir gönül, bir sevgi, bir aşk bağından
Geçmeden sevdamı anlayamazsın
Bir yudum olsa da aşk ırmağından
İçmeden sevdamı anlayamazsın
Gülünü özleyen bir garip bülbül
Gözüm düştü şu çeçenin kızına.
Ben vuruldum bala batmış sözüne.
Razıyım ben onun tatlı nazına.
Bana bir gün yar olacak diyerek.
Bunun gibi güzel nerdedir hani.
Yine ayrılık zamanı geldi
Seni bir hüzün, beni yel aldı
Tutunduğum yer ince bir daldı
Gövdesi sende, dal bende kaldı
Geçen her saat bana yıl oldu
Gonca açmış yüzü bir kez açsana.
Topladığın yeter zülfün saçsana.
Güzel endamınla gelip geçsene
Beni anla güzel vurgunum sana.
Seni ilk gördüğüm o günden beri.
Ey benim nadide yeşeren gülüm.
Susadığın zaman beni hatırla.
Şakaya gelmez bak, tükenir ömrün.
Susadığın zaman beni hatırla.
Bülbülün hasrettir güzel yüzüne.
Beni sorsan kokan güle,
O der sana git bülbüle,
Sen bunları bile bile,
Bulamazsan ben nedeyim.
Ben bu aşktan düştüm dile,
Gün geldiki ariflere baş oldum.
Gün geldiki kulak duymaz taş oldum.
Kırık kalbe, akan göze yaş oldum.
Bir ben vardım, bir de benden içeri.
Gün geldiki işsizlere iş oldum.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!