Bir zamanlar aşıktın, şimdi kaçışın niye,
Görmek istemem artık, gömdüm seni maziye,
Nefret ettiğin belli, bu yalancı yüz niye,
Kırdığın şu kalbimi, lütfen sar da öyle git.
İnanmıştım aşkına, seviyordum ben seni,
Kimi zaman başıboş, kimi zaman serseri
Dolaşırken sokakta bir ileri, bir geri
Tökezleyip düşerken, öpmüş olduğum yeri
Soruver söylesinler, şu kaldırım taşları
Unutması mümkün mü kara kalem kaşları
Görünce yanakta gamzeyi saçar
Gülünce dudakta gülleri açar
Ne yapsam bilmiyom, ben kaldım naçar
Bir gavur kızına esir oldum ben
İki yay altında okları vardır
Her akşam önlüğünü asıyorsun beline
Bulaşık eldiveni takıyorsun eline
Sanki hizmet edersin yeni gelen geline
Kendine göre uğraş bulmuşsun aziz dostum
Börek, çörek yapmayı, yemeği biliyorsun
Ayrılık canıma yetti be canım
Bıkmadan, ben sana el olmadan gel
Kalmadı dermanım, çekildi kanım
Akan şu göz yaşım sel olmadan gel
Koca bir çınarken, kurudum, bittim
İksire batırıp bade içirdin.
Viran eyledin sen, benden geçirdin.
Çarpıldım bir anda aklım kaçırdın.
Bana senin gibi bir güzel gerek.
Bir gün gelecek belin bükülecek.
Duydum ki senin için müthiş yazar diyorlar
Elindeki kalemle, mezar kazar diyorlar
Hele kemik görürse, daha azar diyorlar
Köpekler diyarında hiçbir eşin yok senin
O kirli kaleminle, karaları çalarsın
“Armudun iyisini ayı yer” derler.
Dikkat et kendine sen ayı yemesin,
Bu sözümü de sakın unutma, Çünkü;
Ayının yiyeceği kadar güzelsin.
Bu bir latife canım, sen hiç dert etme,
Bir öpüş ver de hatırcığım hoş olsun,
Yastık istemem yaslandığım döş olsun,
Ayrılığın sonu bu dünyadan göç olsun,
Otur da seyreyleyim gözüm şaş olsun.
Ele görünme gezindiğin hol olsun,
Yüzündeki benini
O sımsıcak tenini
Senin ince belini
Özlüyorum bir tanem
Büyüleyen gözünü
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!