Boşa geçen her günüme,
Hem bu güne, hem dünüme,
Yanıyorum ben ömrüme,
O güzeli gördüğümde.
Geçen ömrüm heba olmuş,
Dün bir güzel gördüm, köyden geçerken,
Çeşmenin başında suyun içerken,
Kırmızı dudaklar güller açarken,
Sordum dediler ki boyalı değil.
Ilgıt ılgıt hafif rüzgar eserken,
Gül olmazsa bülbül neyler.
Gidip nerde gönül eyler.
Kendi çalar, kendi söyler.
Bülbül sensiz küle dönmüş.
Güller açar, gülşen olur.
Sen gittin gideli kırıldı kolum.
Şaşırdım bilemem geleyim yolum.
Hem gülüm idin sen, hem de bülbülüm.
Kimbilir nerede cananım şimdi.
İçine düştüğüm bir hain tuzak.
Dertlerimi dosta verdim almadı,
Servetimi dosta verdim doymadı,
Menfaatsiz selam bile almadı,
Hep düzenbaz bu zamane dostları.
Dostum diye her gelene sarılma,
Hiçbir ücret almadan,
Yıllarca sevgi sattım.
Para etmez diyerek,
Hiç alanı olmadı.
Menfaate az kibir,
Bitti artık takatım.
Ben gönülden sakatım.
Ne halim, ne hayatım.
Çekilmez oldum artık.
Bir güzele tav oldum.
Ey benim deli gönlüm.
Sevecen, iyi huylum,
Dert çekti geçti ömrün.
Değmez demiştim sana
Benim kadersiz dostum.
Bir masal, bir öykü, bir roman gibi
Durmadan tütüyor, bir duman gibi
Kıvılcım bekleyen bir saman gibi
Küllenmek bilmiyor, bu aşkım benim
Ard arda, bir dizi, sıra dağ gibi
Aşkın pınarında,
Sevginin ırmağında,
Gönüller yumağında,
Buluşalım sevgilim.
Nefretin uzağında,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!