Dersim ateş altında
Dersim alev, alev
İsyanı tüm cihana yayılmakta
Gelinler
Vurulan yiğitlere
Ağıt yakmakta
aşk;
uçurumdaki bir çiçeğe ulaşıp,
dokunup koklanır gibi,
sana sarılıp ve dokunmak;
şafak söktüğünde
parlak ve tertemiz güneşin altında
Evin köşesine çıkardım
Seni çeşmeye gitmeni beklerdim
Ne yalan söyliyeyim
Saatlerce ellerimi cebime koyar
Başımı duvar köşesine dayar beklerdim...
Karnım acıkır hisetmezdim
I.
Önce ılık ve hafif bir esinti dolaşır
yoksulların kırsal topraklarında
Rüzğar kırık camlara vurdukça çocuklar titremeye başlar
Kadınlar telaşlanır, erkekler küfüreder
Ölü bir dünyaya kolaçan ölü bir rüzğar esintisi
ağlayarak şiir yazdım güne
gşzlerimdeki yaştanmı geldin bebek?
şimdi bahar seninle güzel
seninle coşkulu munzur'um...
düşerken güneş dağlara;
bütün güzeliğinle çıkıp geldin kavgama.
yağmurlu bir günde
eksarhia (*) meydanın'da
özgürlük seslerinin haykırışın hayalindeydim
sesim dağlara çıksın diye
olümpus dağlarını munzur'a benzettim
den pirazi...
ben memur, bakan
falan filandan anlamam
ere hiç kusura bakma
ben zımex köyün'de
kuzulara gitmiş
sümüklü ve yalın ayak gezmiş
her karanlığın safağında aydınlık,
her aydınlığın doruğunda
umudun yolcuları vardır...
umudun bileşenleri
inançlı dostlardır
yani sizler
Bak yine karanlık sardı günü
Ben sana sarılmadan
Yaz yağmuru erken yağdı bu yıl
Daha seninle sevişip terlemeden.
Turnalar erken göç etti bu mevsim
Ben seni bulmadan.
beni böyle bırakıp gitmekle
neylersin
otur oturduğun yerde
kendini atlarla bir tutma
sen dört nalla koşamasın
kalbin yorulur düşersin
Önce ılık ve hafif bir esinti dolaşır yoksulların kırsal topraklarında
Rüzğar kırık camlara vurdukça çocuklar titremeye başlar
Kadınlar telaşlanır, erkekler küfüreder
Ölü bir dünyaya kolaçan ölü bir rüzğar esintisi
Zamanı durmuş, hayatı silkeleyerek aniden toz-bulutlarıyla halaya ...
Önce ılık ve hafif bir esinti dolaşır yoksulların kırsal topraklarında
Rüzğar kırık camlara vurdukça çocuklar titremeye başlar
Kadınlar telaşlanır, erkekler küfüreder
Ölü bir dünyaya kolaçan ölü bir rüzğar esintisi
Zamanı durmuş, hayatı silkeleyerek aniden toz-bulutlarıyla halaya ...