bu kaçıncı yaradır
kaçıncı ölüm
artık ölümle yıldızların
birleştiği yerdeyim
ve toprak ana
yüreğini açmış beni bekliyor
Sen gökte bulutumsun
Çiçekte bal böceğim...
Sen Eylül esintim, hüznüm
Ve hozan aşkımsın
Ağustosta sıcacık akan terim...
Buharlaşınca sevdalar
Bulutlara yürüdük
Toprağı saran çiçeklere vurulduk
Haziran yağmuru gibi yağdı sevdamız
Aktı yüreklere
Ama unutulduk.
Bir yürekti; yüreklerden yüreklere yürüyen
Bir rüzğardı; durmadan esen
Halkını seven
Faşizme baş kaldıran
Bükülmüyen, tükenmeyen bir yürekti...
biraz buruk bir duygu
yüklenirse yüreğine
gözlerin zaman zaman
takılırsa uzaklara
hele zamansız deli gibi
çınlarsa kulakların
herşey bir cuma sabahı başlamıştı
yağmurlu bir gündü
soğuktu, bir o kadarda anlamlıydı
ceviz yaprağındaki yağmur damlası düşerken toprağa
toprak öpüşürdü yağmur damlasıyla
bir işçi eli kadar sıcak
DELİ GÖNLÜM
Bu gönül hüzün dolmuş öyle bakar göge
Bir mevsilik ömrüm kalmış gidemem o yare
Ben ömrümü aşkı bilmeyen sevdalara verdim
Bu dert yetmezmi bana ey deli gönlüm
ne zaman seni düşünsem dost
ılık bir sıcak
alır götürür beni dağlara
tıpkı akşam güneşi gibi
sokulur koynuma
ısınmak ister gibi
nice acılardan süzüldüm
nice aşklardan geçtim
çiçeklerden köprüler kurdum
nehirlere...
yüreğimin yağmurlarından ıslandım
kurulmak için
burada inceden inceye
yağmur yağıyor
içim seninle doluyor
sararmış yapraklara
yağmur taneleri değiyor
yüreğime de hüzün düşüyor
Önce ılık ve hafif bir esinti dolaşır yoksulların kırsal topraklarında
Rüzğar kırık camlara vurdukça çocuklar titremeye başlar
Kadınlar telaşlanır, erkekler küfüreder
Ölü bir dünyaya kolaçan ölü bir rüzğar esintisi
Zamanı durmuş, hayatı silkeleyerek aniden toz-bulutlarıyla halaya ...
Önce ılık ve hafif bir esinti dolaşır yoksulların kırsal topraklarında
Rüzğar kırık camlara vurdukça çocuklar titremeye başlar
Kadınlar telaşlanır, erkekler küfüreder
Ölü bir dünyaya kolaçan ölü bir rüzğar esintisi
Zamanı durmuş, hayatı silkeleyerek aniden toz-bulutlarıyla halaya ...