Dumanlı dağları oy! aşamadım,
Çehizi asılmış; ulaşamadım,
Kadermiş dediler; alışamadım.
Gurbetten dönmezsem bana yanmayın,
Gurbette yar adın bana anmayın.
Benim küçük misafirim gel!
Şüphenin en güzel oyunu başlıyor şimdi gecede,
Kapımı neden aralık bırakıp kaçtın?
Ben seni ve gurbeti düşündüm,
Bütün şiirlerinde.
Torbamda iki kara somunum,
Kilerde unum,
Tarlamda altın gibi ekinim var.
Benim için tasalanma emmim oğlu!
Anam var, babam var, yar var,
Aldırma emmim oğlu!
Yıkıldı yuvalar bir, bir
Merhamet tanrım, merhamet kuşlara,
Misafir kuşları sevmeyen şehir
Merhamet tanrım, merhamet insanlara.
Kavsıkuzahlarda tükenen nefes,
İşleyen saatim durmuş,
Kapıma astığım kilit,
Dert yanmış postacıya,
Dostumdan gelen mektup solmuş.
Ateşi sönmüş mangalımda,
Demir parmaklıklarda
Üç kelime konuştuk:
Paran var mı? dedim.
Sorma!
Alıştık,
Kuru ekmek de yerim dedi.
Bir gün şu koca dağları aşıp,
Bir gün memleketime dönebilsem!
Evimizin çift kanatlı kapısını
Tekmemle açacağım.
Bak! işte anne! bak! ..
Ben geldim!
Avuç içi kadar yürekleriniz,
Türlü türlü büyük işleriniz,
Şanımız, Şerefimiz var,
Sizler bana,
Ben sizlere acıyorum insancıklar!
Ben garibim;
Benim de kimsem yok bu şehirde.
Aylardır mektup bekliyorum memleketten
Bir han köşesinde.
Sonra korkuyorum bu şehirde,
Küçüğüm rüyalarımda seni göremiyorum
Şefkat dolu ufacık eller;
En tatlı uykularımda sihirbazlar
Ve azat edilmiş yıldızlarla sefer.
Küçüğüm rüyalarımda;
Şair Fethi Giray'ın sayfasında kullandığınız fotoğrafı hatalıdır bilginize.