Ağlamak zamanı diye düşünüyorum şimdi
Hıçkırarak bağırarak feryat figan edercesine ağlamak
Sonra sonra soruyorum kendime neden?
Saymakla bitmez çileler dertler hep hüzün
Bir utanç geliyor sonra yüzüme bu hal bana yakışır mı diye
Düşüncesi dahi beni ateşlerde boğuyor yakıyor
..
ABDAL
Sevda hükmünde yazar kalem,
Gönüle düşen dile de düşer,
Dil feryat eder elbet narını,
Hakk sevdası nur eder abdalı,
..
bakma sen mehtabın iriliğine
ben hep ayın karanlık yüzündeyim
terk edip gidersen günün birinde
yüreğim sürükler aşk izindeyim
sen ilk değilsin azat ettiğim
uğruna ömrümü berbat ettiğim
..
İnsanın ruhu feryat ederken
Tebessümle erleri olur şen
Denizin karası beden titretirken
Karaelmas tutar sevgi ile elimden
Sana tanıdık gelir asil yiğitleri
Sorarlar nereden tanırım sizleri
..
Neden ağlarsın ey gönül
Neden feryat fügan edersin
Neden gülmezsin
Söyle ey gönül seni bu kadar üzen neydi
Beni üzen Allah'a iyi kul olamamak ey gönül
Beni üzen Rabbimin sevdiği kul olmamak ey gönül sus
Ne zaman Allah'ın sevdiği kullardan olurum
..
İnsanlık gemisi batıyor suya
Haydi bire DURMA zamanı değil
Ateş sardı baca, dalma uykuya
Boşa hayal KURMA zamanı değil
Nakarat: Feryat ediyorum duyun sesimi
Çığlığımı alın, son nefesimi...!
..
öyle cok dolu ki bügün icim
yagmur yüklü bulut gibiyim.
her an damla dı damlayacak
yağdı yagacak aktı akacak.
..
Mecnun'un aşkı Leyla'ya esen fırtına olur
Kafdağında güller ağlarken kaktüsler açar
Feryat figan eden gönüllerde bülbül ağlar
BORAn kirli yüreklere kızıl şimşekler çakar
Şirin sarayda gezer Ferhat kendi halinde
Yerde sürüklenir zavallı insan denen nesne
..
Terazideki kefenlesmis kefe egik yamuk yirtik sökük
Ah merhabam ah der demez bir feryat
Duyup duymayan evladi insanin
Hicbir seyi degilse bile hic yokluguna yitikligine
Durup dayanamayip kendi dizlerinin üstüne
Kaval kemikleri inleyip sizliyordur…
..
Parçalı bulutlu havalarda içim sıkılır, ruhum daralır.
Şair ruhlu kişiliğim zedelenir, hayatım kararır;
Yaşama sevincini ver bana güneş!
Çık bulutlar arasından, hayatı yaşanılır kıl biraz.
Ama ne fayda yine yağmur yağmakta, birileri mi ağlıyor ne?
Feryat-figan etmek neye yarar, bugünlerde hayat bana dar!
Bari yağsa da kar; gülüşelim, oynaşalım senle yar!
..
Sabır: acı, zorluk, haksızlık ve başa aniden gelen üzücü olaylara dayanma gücüdür. Bir üzücü olaya telaş ve feryat etmeden yaklaşmak ve sıkıntının sonuna kadar tahammül göstermek bir insanlık bilincidir.
İnsanın bu dünyada her an her şeyle karşılaşması muhtemeldir. İsyan ederek olaylara yaklaşmamız zararımızı daha da artıracaktır. Huzur ve esenlik için işte burada ortaya sabır çıkmaktadır. Kötüye karşı direnmek nefsini yönetmek insanın kendi öz görevi olmalıdır. Sabrın sırrı benliği olgunlaştırır. Yaşam sürprizlerle doludur, kimi mutluluğunu kaybedip hüsrana uğrar, karşı taraf istemese de onun hasret ve özlemiyle yanar, tutuşur, işte bu anda sabır ateşiyle yürekte pişer çekilen acılar ve ıstıraplar. Ayrılıklar yaşayabilirsin, bunu kendine elem ve çile yapıp hasreti, özlemi kucaklarsın. Sigara ya da içki ile paylaşırsın belki de, hiç birisi ilaç değildir bunlara, çözüm hiç değildir. Olayları sorgulamalı insan, nedenleri, niçinleri bilmeli, kendi payına düşeni ders almalı ve sabretmeli. Korku ve endişe üzerine yuva kurulmaz, ulaşılmaz isteklerin hasretini çekenler önce öz eleştirinizi yapınız. Yaşamın gerçeğinden hareket ediniz. Hiçbir insan ebedi değildir bu dünyada, hiçbir güzellikte hepsi gelip geçicidir, işte burada erdemli olmak çıkar ortaya, kemale ermek, nefsini terbiye etmek, gerçeklerden uzaklaştığınızda hayal âlemindeki yollar sizi üzecek yollardır. Amacını öğren, gözlerinin istediğini değil, gücünün yeteceğini kucakla, ağır taşlar kaldırırsan altında kalabilirsin. Düşün ve duygudaşlık yap, onun yerine kendini koymayı dene, bir işe veya insana ruhunla ve yüreğinle bak, pozitif bak, ondaki değerleri iyi tanı, yoksa sonucunda kendini teselli edemezsin, sabır hiç edemezsin. Ulaşmak istediğin hedefi tanı, bu sevgili olur, iş olur aş olur, aşk olur, sevda olur fark etmez. Bir adım sapmadan hedefine yürü eksileri ve artıları iyi tart, ışığı sen ver karşıdakinde arama, yolunu hiç şaşırma, birini seveceksen başka gönüllere uçma arı misali bal toplama, yolunu şaşırıp elindekinden de olabilirsin. Değer ver insana, test et yola çıkacağın insanı, kalbine bir ortak arıyorsan yudum yudum özümse, içtenliği kat sevgine, ışığı ol, güneşi ol sevgilinin, acelecilik insanı üzüntü ve pişmanlığa götürür, her insanın bir değeri vardır bu değeri ölç ve değerinden fazla değer verme, yoksa yanarsın. Kişiyi anla ve tanı ne istediğini bil, kendinin de ne istediği çok önemli, örtüşmeli yaşananlar, tuzaklar vardır yaşam boyu, sinsi tuzaklar, tanıyamazsın insanı, gizler huylarını ve öz amacını, tedbirli ol, sabırlı ol, ama mutlaka bir gelecek umudun olsun. İnsanları nankör eden hırslardan uzak dur. Bir gün bu taşıdığın bütün güzelliklerin ve gençliğin ağır ağır tükendiğinde anlayacaksın ki, tüm yaşamının sabır olduğunu. Öfke ve zarardan uzak bir gün yaşamanız dileği ile, yaşamınız boyunca karşınıza uyum sağlayacağınız ve mutlu olacağınız insanların çıkması temennilerimle, hayatı dolu dolu yaşayın.
Yavuz Bayram Çalışkan (Şiirhan)
27 Ocak 2010 Çarşamba İstanbul
..
MAHKÛMİYET
Sana her gel diye feryat ettiğimde sevgili,
Ördüğün bahane duvarının ardına saklandın,
Bana görünmek istemediğini sandım ilk önce,
Oysa benim görmemi istemediğini anladım.
..
Caddelerde bir koşturmaca feryat figan
Çığlıklara ses verilmiyor nerede insan
Doğru kim yalancı nedir varmı bilen
Herkes seviyorsa kimdir ağlatan
Zamandan kısa ömürden uzun çağlar
Ferhat sırrını kalbinde mahzun saklar
..
Sevgiden yana hiç, şu yüzüm gülmedi
Kanayan göz yaşımı,bir seven silmedi
Gülmek haram oldu,virandır bağlarım
Dinmeyen acılarda, ben hergün ağlarım
Doktor derman bulamaz acı gözükmüyor
Rontgen,filim, tahlil inan bana yetmiyor
..
Düşmüş zavallı,Yokki tutan elinden
Yoksullaşmış kişi,artık sevgiden;
Neyi varki? ne versin,fakir evinden.
Kalmamış gücü,Koklamaya gülünden.
Sen feryat eyle,duymazki kulaklar,
bıcak gibi kızarır rüzgarda yanaklar
..
Ateşte atsan beni, asla etmem bir feryât,
Viran olan vücudum, bırakın or’da yansın.
Senden tek dileğim var, yalnız kalbimi bırak,
Ona hiç dokunamam, zira or’da sen varsın.
Güneş gibi ufuktan, içime sen doğarsın,
Binlerce güzel görsem, benim için sen yarsın.
..
Yüreğimden gitmez hasret ağrısı,
Feryat figan ede ede yoruldum.
Bağda keklik dağda ceylan yavrusu,
Peşin sıra gide gide yoruldum.
Talihsizlik kovalıyor ard arda,
Sıza sıza kan kalmadı damarda,
..
Hayatta hep zann...
Kiminle tanışıp konuşsam,
zamanla cikar bir zann...
Su-i veya Hüsn-u zann,
Kim eder bugün Hüsn-ü zann
Feryat-i figan şu Ahirzaman
Nereye baksam
..
Kamışlıktan kesileli feryadım,
Ney oldu adım her dem ağladım,
Doldum gönüllere dertle çağladım,
Aradığım dost o görünmez yardır.
Parça parça, kalbe olurum ilaç,
Kimine zehirim, kimine güllaç,
..
Kan kırmızı dallarda, al gonca bir gül yanar.
Gülşende figan feryat, bir şeyda bülbül yanar.
Her bahçede bir yangın, ufuklara ruh veren,
Tutuşur alev alev orda bir gönül yanar...
Düşünce çemenzare, aşk ufkundan bir ateş,
Gönlümüzdeki feryat, en garip bülbüle eş.
..