Verdimde geldim
Ben bilmezdim gül bağının yolunu
Varıp yol bilene, sordum, da geldim
Herkes feth eylemiş, yârin gönlünü
Ben kendi ruhumu, verdim de geldim
Bir aşığın Sevdası
Bu zaman ahır değil, fitne_i ahır zaman,
Dağ başına kar düştü zirvesi dolu duman
Gönüller sarhoş olmuş bülbüller eylir figan,
……..Bu zaman ki sevdalar sevda değil efendim.
Hasret düşen bir gönlüde bir sevda bin yara açar.
Dert küpüyle sırdaş olan sevdasıyla birlik göçer.
Bir gönül aha düşünce kalpteki yaranı seçer
………………..Ağla sen ey dertli gönlüm durma Mevla için ağla,
………………. Ağlamaya başlayınca coşkun sular gibi çağla.
Tek bir kan pıhtısından yaratılan bu canı,
Her zaman şükr ederek gülle bez etmek gerek.
Mevla’nın yücelterek bize verdiği kanı,
Her zaman zikr ederek kalbi düzeltmek gerek.
Tövbe-i Nasuh etki Hakkı zikr etsin dilin,
Gözyaşlarımı döküp boşuna yandım ana,
Bir gül sanmıştım onu o da dikenmiş meğer.
Bu gencecik ömrümü feda eyledim ona,
Bir gül sanmıştım onu o da dikenmiş meğer.
Artık sevdamız bitti sildim göz yaşlarımı,
Bağlar yorgun düşüp hazan vursa da
Sevdayla kavrulan güller bizimdir
Yaban el güllere diken karsa da
Toprakla yoğrulan kullar bizimdir
Gönül dertle dolar çile bağında
Burcundan dumanlar hiç eksik olmaz,
Neden bulutlarla göçersin dağlar.
Zirvende âşıklar eğlenip durmaz,
Neden yükseklerden uçarsın dağlar.
Seher vakti kırklar sende gezinir,
Bir gül cemaline bülbül sesine,
Sadece ben değil kullarda yanık,
Mevla’yı zikir eden kul nefesine,
Sadece ben değil dillerde yanık,
Hakkı hak bilenler hakikat yazar,
Ne mülkünde gözüm var ne de kul cemalinde,
Ben bir yaralı kulum beni affeyle Rabbim.
Ne bir hulk,de gözüm var ne de dil kemalinde,
Ben bir yaralı kulum beni affeyle Rabbim.
Güz geldi hazan vurdu samyeli ver mir vefa,
Eğer gonca gülden ayrı düşersem,
Tutup kollarımdan dara çek beni.
Hak için yanmayan korda pişersem,
Tutup kollarımdan yara çek beni.
Hakkı zikr eden dil hakka ulaşır,
az önce harika bir şiir okudum şimdi ise o şiirin sahibini yürekten kutluyorum.