Acı...! ! !
yazmak istıyorum sana.Bildiğim,bilmediğim tüm dillerde..önce yazmak sonra küfretmek..! !
Derin bir iç çekişsin sanki,sanki yüzmekten yorulmuş we bir okyanusta boğulmuş bir multeci..sanki dokuz doğurmuş bir anne,bir taze ölü kokusu bir hardal gazı saldırısında..! ! sen habil ile kabil'in hıncı,muhammed'in inancı,ibrahim'i yakmayan ateşsin..sen tanrının kendiyle monologu,sen yalnız bir kadının çıldırmış hali gibisin...bir sawaş borozanı bir dewrilen cümlesin...wardiyası değişmeyen bir fabrıka,,kolunu düzen çarkına kaptırmış bir işçisin...sen bir bayraksın allı -yeşilli bir eylemin en ön safında..bir türlü gelmeyen iftar waktı,namazda küfre duran çember sakallı bir ıhtıyarsın,yalansın...sınırı ihlal edilmiş bir kimliksiz ülke,at nalları ile döwülmüş esmer bir coğrafyasın..sen dıyarbakır cezaewi,makatına cop sokulan inançlı bir militansın..sen öfkemin bana çarpan yüzü,bin yıllık hıncımın dişa wurumusun...sen şiir yazarım ınancına kendımı kaptırma hali,sen geniz yakan bir kokusun..
Gide/sim var..
Yola çıkasım war.
Gidesim,ölesim,sewesim war../Feridun
Bir Tufandan arta kalan...
-Eksik,notasız bir türkü bu
Düzensiz bir şiir,bir kesik nefes
Bir sayıklama kendi içindeki şizofrenik adamla
giydirilmiş tüm sözlerimin iliklerinden başlayarak soyuyorum geceyi
soyup soyup baş ucuma koyuyorum korkularımı
imlasız ve kuralsız şiirlerin kıyısında yeni yetme acılar boy veriyor
boy ver gitsin
koy ver gitsin
sövüver gitsin
şimdi zerdeşt/i bir inzivaya çekiliyorum ben
beynimde tepişen tonluk fil/e daha fazla dayanmak,dayanıyor olmak ölümdür biraz.
isyan bayrağını yüreğimin dördüncü parçasına dikip gidiyorum
Acemistan/lı bir melodiye kaptırdım gönlümü
Beyrut/lu bir şair kaçakçısına
Koca göbek/uzamış/ kirli/ ve altan alta kızıllaşan sakallar/aynı istikamette uzayan yollar/
siluetleri yabancılaşan tanıdıklar/her sabah alır mısın abi! ! muhabbeti ile başlayan sarı dolmuşlu kısa yolculuklar/
sonra otogar ve otogar ve yine otogar ve yine otogar/dîsa otogar u dîsa otogar/
içimden otogar geçirsem /üstüme otogar devrilse,altında kalsam geçmişim kırılsa/
Hooooooo! Reben'o kim kırdı boynunu?
Hızlı adımlarla geçilmiş, karanlık bir sokak çıkmazında bıraktık ütopik düşlerimizi. Ne yana dönsek; Allahtan bozma kulübelerde çocukluğumuzu boğazladılar.
Ne limanlı bir şehrin tuz kokusuna adayabildik ömrümüzü ne de annemizin romatizmal serzenişlerine.
Ne bir savaşçının sol kaburgasındaki emperyal mermiyi öpebildik dudağından ne de babamızın Kürt şalvarındaki öfkeye çobanlık yapabildik.
Bibexşîne!
soğuk ve yalnızlık kıskandıran bir şehrin köhne bir barakasından
sentetik zamanlara tuz doğrayan çocuklar biliyorum bu şehirde
hepsinin bir diğerinden daha büyük umutları olan.
kaç 'piç'sel bu sewda?
kaç?
D/üşüyorum..
Tutunduğum kirpiklerinde yawaşça süzülüp d/üşüyorum..
Tutacak mısın ellerimden?
di grevên birçîbunê de stranbêjên reş qemer mezin dikim
dilorînim
dikevînim
xewnên nebaş dibînim,vedicinikim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!