Donuk bir bakış
Yıldızlar arasında yerini aldı yine
Üşüyen bir beden
Anılara sarılıp, titredi ansızın
Bir çocuk, penceresinde
Kaderine lanetler okuyor
Soğuk ve karlı bir akşam vakti
Kırık bir banka oturup seninle
Sessizce, hafif bir titremeyle
Susarak, kederli havamızla
Ağlayarak, çamurlu sulara bulanarak
Etrafa sataşarak, hizli adimlarla kaçarak
Üşüyorum anne
Üstümü örtmeyecekmisin
Gülmeyecekmisin anne
Bu karanlıkta
Kabrimi aydınlatmıyacakmısın
Yanıyor yüreğim
Yolunu şaşırmış bir yıldızdım
Kurumuş bir pınar
Yeşermeyi bekleyen tomurcuktum
Bu uçsuz buçaksız
Uzayan hasret ikliminde
Bir yağmurdum
Kadıköy'e doğru yol alıyordu vapur
Martılar uçuşuyordu
Yarışıyordu birbirleriyle
Çocuksu bir çoşkuyla
Dalgalar vuruyordu vapura
Usul dokunuşlarla
Her yalnış buldurur bana bir doğruyu;
Çirkinliğin içinde güzelliği,
Ama uslanmaz bu gönül ahh
Eser yine,
Ekim'de hoyrat rüzgarları gibi
Kaçacak bir yer yok
Sığınacak kucak
Bağrına basacak ana
Öpüp sarılalacağım
Göz yaşı akıtacağım yar
Gülmek için bahane
Gün gelir kaçmak istersin kendinden
Göz yaşlarina sarilmak
Onun sıcaklığını hissetmek istersin içinde
Yıldızlara dokunmak, ay ışığında kaybolmak
Güneşin karşisinda durup
İçine almayı istersin tüm aydınlığı
Sigaram tütüyor inceden inceye
Gözlerim dalıyor, buruk bir tebessümle geçmişe
Ağaca gizlice yazılan
Sevgi sözcükleri
Kayboşup gidince
Titreme nöbetlerine tutulunca, sessizce
İnsanı yaşayamadıklarıyla yaşamaz mı?
Yapamadıklarını yapma hayali
Gerçekler ne kadar çirkin
Güzellikler o kadar uzak olsada
İnsanı ayakta tutan o hayalleri değilmidir?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!