güneşin güvercin kanadına dokunmasıyla uyanır gökyüzü
toprağın sırtında gelincik sabahın zarif elleri
göçebe bir buluta yüklenir bereketi gözlerin
öncesi yaşamaktır sınırın sonrası mülteci
var mıdır çocuk olup da gökkuşağına kanmayan
ya da hangi yalnızlıktır pabucunu babasının mezarında unutan
yoksul duvarlarını sevdim bacasız evimin
annemin kerpiç dilini
susmanın da dili var mıdır Şivan
aşk çıkmıyor gönlümü hangi kuyuya atsam
ipsiz bir balonun dipsiz nefesinde umudum
kaç ömür daha eskir aynada unutulmuş bu yüz
Fırat’ın ıslak teninden yakamozları yoldum
salıncağımdan düşür beni anne çocukluğum zehir
yak düşlerimi tandırın kızıl ellerinde
saksıda mayın tarlası gül açmıyor yurdum
var mıdır insan olup da insana yanmayan
ya da kimdir kendini bir yabancının suyunda unutan
kurşun izlerini sevdim hükümlü kaderimin
babamın ıssız dilini
ölümün de dili var mıdır Şivan
Ferhad GülsünKayıt Tarihi : 29.7.2008 16:47:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Ferhad Gülsün](https://www.antoloji.com/i/siir/2008/07/29/ferhad-2.jpg)
Tüm bu dilsizliğin diliyle;Saygıyle..
TÜM YORUMLAR (1)