Yansam tutuşur dünya benimle
Kendimi bir şey sanıyorum beklide
Muhtaç olmadan başka birine sevgili
Kendine kanıp YAŞAMAK en güzeli
Bakmak sana, bir şiirin suretiyle.
Şarap gibi yıllamak güzelliğini,
bir sevdalı uçurtma seyretmek,
nehirin kıyılarında taş yüzdürmek,
bir güvercinle ekmek bölüşmektir
bakmak sana...
Bir kırgınlık kaldı şimdi
Dumanlı dağ ötesinde
Bu ezan yar son ikindi
Sonsuzluğun gölgesinde
Çam sakızı çoban armağanıdır
Utangaç yüzlü çocuklara
Ekmeğin sıcaklığına dokuyabilmek.
Kılıcın dövüldüğü örste okuyabilmek
Çığlık çığlık haykırabilmek seni.
Dalga kırana, yosun tutmuş kayalara
Aşkın müebbetine gönüllü ettin
Yüreğimde goncalanıp açtığın yerde
Bu yarayı sarmadan nereye gittin
Yakalarım seni kaçtığın yerde
Tuzlu bir kederle yıkadın beni
Bir tutam, bir tutam daha ondan,
Hemen yanı başından, küllerinin kalanından
Bir yudum bir yudum daha senden
Gitmelerinin biraz öncesinden kalma.
Şair bir bahar yazar, mutludur belki
Dar ağaçlarından koparıp yağlı ipleri
Ha kaçan kovalanır,
ha kovalayan kaçar
sevmesini bilirsen
kaktüste çiçek açar.
-------
Bir yetim kokusuna bürünmüştü kent
Yanlızlığın avlusunda sensizliğim gıcırdıyordu
Savaşmaktan yorulmuş göz bakışmaları bitmişti
Geriye kalan bir avuç hayal girdabında yok olmaktı
Ve bir kaç parça umutkırıntılarıyla beslemiştim kızıl kumruları
Sanmaki bir azı dişindeki acıyı aldırmak kolaydır
Sanma başka bir aşkın eşiğine bağdaş kurduğumu.
Okşarken gökyüzünün yüzünü
Gül demetine kına çalan parmakların marifetiyle
Boz yılan kirletirken zehriyle yer yüzünü
Kendi arzularına paydos diyebilecek kadar
Bir damla su ver bana
Dök kuruyan dudaklarıma
Ben kendimi sakladım bu toprağın altına
Sen sattın bedenini, 24 ayar altına
Ben şartladım kendimi, bu sahteden hevese
Sen sattın benliğini son model mersedese
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!