Bir dileğim var tanrım senden
Bir gökkuşağı diliyorum
Rengi yedi ile sınırlanmayan
Siyah hariç bütün renklerini diliyorum
Güneşi mesela deniz, şafağı
İnsan tenini, bulutu, çimeni
Hiç bir şey güzel değildi aslında
Her şey güzelliğini yitirirdi
Gökyüzü bakışlarının yoksunluğunda.
Ve sen öyle bir istisnasın ki;
Bütün kaideleri bozmak için yaratılmışsın aslında.
Yazıldığı gibi okunan bir tokat bırakmışsın
Gece soyundu siyah elbiselerini, güneş uyandı.
Bir kadın yürüyor rüzgârı okşayarak,
Karşısından bir adam aynı yeli yırtarak.
Ulvi adımların ağırlığında
Yaklaşıyorlar yerde yatan fidanlarına.
Erkek, erkek toprağa her pençe vuruşunda
Bir ayrılığın eşkâliyle geldi ölüm,
Artık sizin dudaklarınıza emanet edildi sorgulamak dünyayı,
Sizin yüreklerinize emanet edildi Yulya’nın vicdanı,
Kapıları içerden kilitlemelerinize son verin artık
Sizin ellerinize emanet edildi onun inancının anahtarı
Umutlarınızı kim sürgün edebilir ki siz bir buluttan yağmur bekledikten sonra
Sana yazılan şiirde en fazla
üç satır gidebildim sana
Bir satırda boynumuza
Gerisi muamma
Bu afilli gülümsemeyi zorda olsa yeşerttik dudaklarımızda
Bir marangozun elleriyle tozlansam
Bir ressam çizse dünyayı tüm renklerini kullanarak,
Belediye otobüslerinde ayakta kalsam, yürüsem bir müzisyenin notalarında,
Bir şiirde yaşasam adı sadakat,
Bir şarkıda doğsam nakarat, nakarat.
Bazı anatomik dallamalar vardır
Dilekçe yazar gibi konuşurlar
Ya saygılarıyla Kin arz ederler
Ya rica boyutunda kıvrılıp can talep ederler.
Çingene çadırı gibi açarlar ağızlarını
Bir cin çıkmış adamın karşısına
Üç tane sevme hakkı vermiş
Adam üç hakkınıda aynı kızda kullanmış
Bir cin çıkmış kızın karşısına
Üç tane reddetme hakkı vermiş
Ben dağda yeşil yaprak.
Ben sarışın bir tütün.
Ben bir sigara
Ben bir fırt
Ben izmarit
Ben dudakların yaftası
Bu ayrılık esnasında
Her gitmeler gelmek içindir
Gidiş dönüşlüdür bilet
Her gelmeler gitmek içindir.
Öğrenci evimde seninle
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!