AMİN KUŞU
Tövbesini bozmuş ruhu azade bir saka kuşu,
Yanılgılar çemberine dolanmış bir sarmaşık,
ARYA
Sen yoktun Arya!
Güneşin kızılca ateşi yakıyordu ilikleri,
Kızıl güller yürüyordu ruhumun damarlarında ve kızıl günler…
Sen yoktun Arya!
Küçük bir çocuğunun göz bebeklerinde seyrediyordum siluetini,
Gündüzün hangi kör saati bilmiyorum,
Zaman kavramı ayağımda şıngırdayan hal hal
Ve parmak uçlarımda dans ediyor yaralar...
Nasırlı avuçlarıyla yalnızlığın yüzünü okşuyor çingene kızlar!
BULDUK
Kavurucu bir güneş sıcağından akşam serinliğine!
İki kapılı viran bir gönülden, mamur edilmiş muhabbetlere!
Çok şeyler oluyor sen yoksun anlatamıyorum...
Çok şeyler oluyor anlatmak isteyecek kimseler istemiyorum!
Yorgun, telaşlı ya hut öfkeli değilim.
Küçük bir hüzündür sızlatan burnumun direğini ve taşıran göz pınarlarımı...
DESELER Kİ
Deseler ki kimdir erenler?
Onlar kokusu ile âlemi mest eden yedi verenler!
Derd ile hemhâl olup, dermanın zehrini bal eyleyenler,
Dalsın rahman suyuna desin hû…
EFRUZ
Toprak üstünde ölüler
Çürümüş yalnızlıklar yaşıyor Efrûz!
EFRUZ 2
İnsanlığın tuhaf sokaklarında gezdim bu gün.
Yarım yaşanmışlıklıklar coğrafyasıydı göğüsleri,
Çöl iklimi hüküm sürüyordu hasretten çatlamış dudaklarında.
ERVA
Erva!
Bu gece yıldızlarını yağdır gönlüme,
İnsanlığın ayazı titretiyor dizlerimi, d/üşüyorum...
Titrek sesli konuşmalardan bahset bana, ılık düşlerden, tebessümlerde çiçek açan gamzelerden söz et...
Gökler yağmurlarını indiriyor kentin sokaklarına...
Genç kızlar, oğlanlar kaçışıyorlar ıslak caddelerine sevdanın...
Kediler saçak altlarında iliklerine kadar üşüyor!
Gök yüzünden yer yüzüne milyarlarca yıldır s/aklanan hasretler düşüyor, üşüşüyor yaralı kalplerin üzerine...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!