kar gözlü gece
üşür geceleri
boş bahçelerde
dalgalanan denizde
uyuyan gölde
solgun gölgede
Gökten dökülen nar taneleri yüzümü yakıyor;
Yüzüne ay ışığı vuruyor;
yeşilimsi aydınlık.
Sözlerin duraklıyor;
Melûl şair
Doğduğu günden beri
Tabutlukta yatmış gibi
Hüzn ve melale müstağrak
Şair ile âşık
bir fırtınanın tez canlılığı pay eder zamanı
tasasız adımlara
dizginsiz hengamede
dolambaçlara düşen hayatı zapt ederek
asmalı çardak altında bir terk ediştir akşamlar
Sabah rüzgârı
Elime düş!
Yüzümün minesine
Sabah soluğu ol!
Sarı sıcak kuru
…
notaları ölçüsüz bir sessizliğe gömüldü
yonga yonga kırpılmış bir ömür
ılık lodoslar gitti
acı acı esti poyrazlar
çürüttü gözlerimizdeki yağmuru
ölüm, enkaz altında
ölüm, puslu havada
ölüm, sönen günde
bıçak sırtı gecede;
ölümü çağıran gecede ve
yağmur grisi bir sabahta ölüm
Sabahyıldızı bir hırsız gibi uyandırdı beni
Bir kartal gülümseyişi buğday tarlasından geçti
Yılanlar ilk sütünü içerken
Çakıl taşları tuzlu
Lodosla güreşir bir kanat gölgesi
Bir iğde kokusu savrulur rüzgârla
yeni doğan gün ayaklanır
güneşte kınalanır mineler
yağmurda yıkanır çimenler
seherde yeşerir gelincikler
kırlangıç belleğinde taşır
ıhlamur kokusunu
Hakikatin kalbi mavidir
Gökyüzü mavi
Su daha da mavi
Ovalar ne kadar geniş
Dağlar ne kadar yüksek
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!