bir düğüm olursun sen
çöz baştan bir hece
bulaşıcıdır mesela
elime dokunursun
kazara
gözlerime bulaşır
birbirine geçen renkler beyazdır diyorlardı
oysa gökyüzündeydi bütün renkler biz küçükken
önce saymayı sonra okumayı öğrettiler
bundandır belki de asıl görüntünün
boş sayfalarda olduğunu göremeden
karanlığa gömüldü birçoğumuz
güneşi bekle giymek için paltonu
anahtarını kontrol et de giy botunu
şimdi gir geri içeri camlara göz at
çıkmadan lambaya bak sallanmasın
bir ince kitapla dayan kapısına
üç beş anıyla doldur kutunu
bahaneler deniz dibi
dumanlar fora
göğe bakmak yasak
sevgimiz mazoşist
ey keş yıldızlar
bu mum kime
bir nefes kırıntısı bırakmadığın şehirlerde aradım seni
ben porsuk kenarına bağdaş kurmuş köprüler
sende doğmadım belki
ama sende büyüdüm
bir gözyaşı bırakmadığın şiirlerle
sorulardan korkmalı cevaplardan ziyade
kirpiklerinden okunmalı varlığın, yokluğun
varsa bir merakı, sona mı başa mı
lağım mıdır, okyanus mudur farklılık
korkaklık ezeli ve ebedidir üç yarım kürede
senin olmadığın günlerde
bulutlara akar şelaleler
gökkuşağı bir göz kırpıp kaçar
bir zamanlar menekşe kokan bahçeler
bir acı tıkarlar boğazıma
kalbini gömdüğün bahçeleri hatırlatırlar
ardı arkası kesilmeyen karelerde kayboluyoruz
puslu kombinasyonlarda
ütülü piyonlarmışçasına
gördüklerimize kenetlenip
idealar evlatlıkmışçasına
her güneşle yılmadan
en önce gülüşlerimizi çaldı hayat
papatyalardan medet umdukça
ardındaki çölleri gösterdi
çiçekler kopmasın diye
bizi kopardı kendinden
bütün sokak lambaları sönmüşse de
ışık bâki sanardım
bir yarım kürede geceyse
ışığı bulmak çap meselesi
son güneşimi yakmışım ben bile aslında
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!