Fatih Yılmaz Hanyolcusu Şiirleri - Şair ...

0

TAKİPÇİ

Fatih Yılmaz Hanyolcusu

bi zahmet

Son bir alev tütsün küllükte
düzelsin garibin ispanyol paçaları
Ve derin bir arzu-hal belirsin yüzlerinde
Sevda yeniden doğsun hasret söküklerinde…

Devamını Oku
Fatih Yılmaz Hanyolcusu

Bugün benim ilk günüm sanki
Ve çılgınca özlerken havayı, bestelerken nazımları şiirlerin.
Bugün benim ilk günüm sanki
Ceviz ağacında bulunduğum, ve üzerimdeki zarfın okunduğu günüm.
Bugün benim ilk günüm sanki
senin saadetine erebilmenin bahtiyarlığı içimde, şeffat elbiselerim

Devamını Oku
Fatih Yılmaz Hanyolcusu

Bu insanların yüzleridir, toprağa ikiz, ve hürriyete benzeyen…
Bu insanların isimleridir,barış ve kardeşlik,
savaşmak cahillikle
Bu insanların hasretleridir, huzur ve neşe, hür ve özgürce
Ve bu insanların kavgalarıdır ömür boyu yaşamak bu topraklarda kardeşçe…

Devamını Oku
Fatih Yılmaz Hanyolcusu

Çürümüş yeşil bir bucaklığın ortasında ansızın
Kapatmışlar üstüme taşocaklarını, cezaevlerini
Sen bu naçiz gözlerimin ulaşılamaz vakurluğu, ulaşılamaz şıklığı…
Sana dokunamamak ne acı ne acı!

Ve bir ağaç gibi dallarında bulmak edayı ve saflığı

Devamını Oku
Fatih Yılmaz Hanyolcusu

Arkamda akıyordu
Billur al bir şelale
Kaderdi kaçış yoktu
Devirdi yine lale.

Uzun bir yolculuktu

Devamını Oku
Fatih Yılmaz Hanyolcusu

Aradığımız tenha bir iffet köşesiydi
Dar sokaklar soğudu,
Ellerimiz titredi.

Kızışmaya başladı bu kavga gün geçtikçe

Devamını Oku
Fatih Yılmaz Hanyolcusu

Tan yeşerdi arkadaş!
Bu kervan uzaklaşır,
Böyle ağlamak değil
Sana gülmek yakışır.

Kaldır! artık cüsseni, başını eğme sakın

Devamını Oku
Fatih Yılmaz Hanyolcusu

Halka halka gözleri
Bozulmuş bu saatte

Denize bakan sırtı
Süreklenmiş duvarda

Devamını Oku
Fatih Yılmaz Hanyolcusu

Kibrit ki;
Kömürde kül, yerde toprak, etimde kemik bırakır…

Ateş ki;
Gönlümde parça, sokakta yangın, yarada iz bırakır.

Devamını Oku
Fatih Yılmaz Hanyolcusu

O insanlar ki;
Toprakta el izleri, sefalet çürüğü adımları, huzur sancakları
İçlerine sinmiş keder sıcakları, göğüs sancıları,
bir yudum suda boğulan solukları, siyadük ağrıları
Ve gürgen dallarına benzeyen sohbetleri var

Devamını Oku