Bundan yüzyıllar evvel kükredi bütün gençlik,
Zalim Dünya eğildi önümüzde, koca bir seldik.
Sultanımın emriyle, gemileri karadan yürüttük,
Güller açtı da İstanbul’um, tarihimizle gülüştük...
Anlamayız toptan, tüfekten; burası er meydanı,
Bizi aklından çıkartma yakalamak istersen an’ı.
Ben rahat duramam, cennet müjdeli askerlerimle,
Gerekirse yine savaşırım haçlıyla, hatta seninle...
Sadece nefes alma, artık yaşa bu Şehr-i Dünyayı,
Bizler aynı yaştaydık, devirdiğimizde eski çağları.
Sızlıyor kemiklerimiz, bir sefer daha var ufukta,
Ya düşmansın ya değil, yerini al doğru bir safta...
Bizim gibi niceleri vardır, biliriz İstanbul’um da,
Belki hayal, bir rüya; gençlik Fatih olma yolunda.
Başaracaklar elbet, biz onlarla secdede dualarda,
Ahmetler, Mehmetler ve Mustafalar da var sırada...
Bizim gibi düşünenlerindir bu yedi tepeli şehir,
İçimizdeki yabancılar, tanınmayacak birer zehir.
Savaşın şartları değişti, bir kağıt ve bir kalem,
Bir kez daha galibiz, anlasın bunu cümle alem...
Kayıt Tarihi : 29.4.2005 16:03:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!