Duruyoruz
Her şey duruyor
Nehir duruyor
Rüzgar duruyor
Kararmış yağmur bulutları
Yere eğilen meyve dalları
Kül bulutlu bir hava
Hatta yağmur yağmak üzere
Cındız'dayım
Bizim çarşı yolunda
Nedense içime dolan garip bir mutluluk
Hemen bitmesin diye yavaşlattığım yolculuk
Bir yerlere yetişmenin telaşında İstanbul
Gün bize dair anılar biriktirmenin
Acelesi var arabaların
Arabaları kaçıranların
Vapurların
Martıların
Büyüdükçe büyüyor gözler
Yükseldikçe nefessiz kalıyor adam
Bulutlara saldırıyor acıyla
Dağılmıyor,
Boğuluyor adam
Mevsim aralık
Hava son güz
Yeni yıla bahar gelmeli
Gelmeli lakin
Önce eski bahar bir ölmeli
Ağaçlar değil
Tırnak içinde "ömrüm" tüm zamanların
Dünya bir paragraflık nefes bitmeyen romanımda
Anlatımım bozuk,
Yanlışlarla dolu yazım
Alın yazım...
Gün maviye çaldığında
Bir tebessüm duvarda
Sevdiğim
Günaydın
Ilık bir rüzgar bu mart sabahı
Islak yollarda yürüdüm
Biraz soğuktu hava
Islandım
Hasta oldum
Tir tir titredim
Bizim çarşı yolunda
Ayel
Başım duman gözüm duman
İçim "is"ten bayram
Sığ bir filmin yarısındayım
Ömrümün belki tam ortasında
Kapatsam mı, bitirsem mi
İnsanın içini acıtmıyor değil.
Acıtıyor.
Kıyısında oturmadığım nehir ferahlığın bedelini istiyor.
Ne de ferahım ki sorma!
Eski bir köprü...
Hep yolumun çıkmayan ucunda
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!