İhanetin tufan olup,
Gafletin tuğyan olduğu günlerde...
Bu gemiye,
Vatan, millet, bayrak diye,
Sadakatle, cesaretle, azimle bindik.
Gönlüm, bülbül misali sığmaz altın kafese,
Dünyaları verseler yine vatan derim ben.
Tekkede derviş gibi kalır nefes nefese,
Muradı Haktan diler, dine vatan derim ben.
Canımın parçasıdır Kırım, Musul, Karabağ,
Ey caniden merhamet, Coniden medet uman!
Zalimlere duacı, zulümlere göz yuman!
Ümmet mahv-ı perişan, milletin hali duman...
Tuttuğun yol yol değil, benden sana nasihat,
İslam tevhid dinidir; 'Kul hüvallah ü âhâd'
Lütfedin kalayım yörüngenizde,
Benim lügatimde Güneş sizsiniz.
Kime, ne surette görünseniz de…
Bence siz, her yeni gün, eşsizsiniz,
İstisna: Yalnız siz güneşsizsiniz.
Acep gönül mü mahzun ki, kalem mi lâl yazıyor?
Tarihler nice zamandır, bir hazin hâl yazıyor.
Koçyiğitler gülbank çekip, zafer müjdelemiyor?
Mehter zil-zurna ağlıyor, kösler melal yazıyor.
Şimdi düşünme zamanı,
Herkes için karar anı.
Hassas noktaya gelindi,
Geminin dibi delindi,
Bulmamız gerek limanı.
Hafif meşrep şiirler uydurup yazmadım ben,
Onlar hazin ömrümün hüzün şiirleridir.
Yalancı baharlara aldanıp azmadım ben,
Gönül iklimimdeki güzün şiirleridir.
Şairin damarında kan coşkun akışlıdır,
İki sapkın güruh,
İki sefil ruh...
Biri din özürlü, biri milliyet.
İhanet odaklı garip illiyet...
Emperyalist salgı,
Bana sor şerrefsizin en önde gidenini,
Her türlü tefridini, ifradını bana sor.
Bana sor tıynetsizin Türke kin güdenini,
Ecdadını, efradını, ahfadını bana sor.
Bana sor ervahına muarız bedenleri,
Bu yalnızlık tak ediyor canıma,
Sensizlikten artık bezdim sevdiğim.
Düşlerimde gelmek için yanına,
Gecelere tünel kazdım, sevdiğim.
Çifte gezen kumrulara özendim,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!