Faşizm İki Kişiliktir Önce Şiiri - Yorumlar

Faik Danışman
27

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

I-

yaslandığın duvar su içmişse karanlıktan
üzerinde siyah bir iz bırakması muhtemeldir
ve inanç serapla gelen berrak sudur çoğu zaman
kirlerinden arınmak için suretine girmek gerekir

Tamamını Oku
  • Şeref Öztürk Usta
    Şeref Öztürk Usta 17.06.2010 - 11:50

    korkumuzu besledikçe kıblemizi
    kıblemizi buldukça öfkemizi hatırlıyoruz
    aslında hepimiz Tanrı’nın ölümlü oyuncaklarıyız

    Bayıldım bu dizelerine .Kutluyorum .

    Cevap Yaz
  • Lara Açanba
    Lara Açanba 17.06.2010 - 11:38

    ..baştan aşağı ipe sapa gelmez yanlış ve saçma benzetmelerle kulağa ve kaleme hoş geldiği için net olmayan bir zihin ile yazılmış zavallı bir şiir okudum...tespitleriniz ve güya zannettikleriniz...baştan aşağı mantık ve yaşam ..insan ve vicdan yanlışları ile dolu..toplama ve yaşanmamış test edilmemiş kulaktan duyma..veya bir anlık kızgınlık ile vücuda gelmiş bir karalamadır..sadece..en çok duvarlı satırlara takıldım..duvar duvar olmak için suyunu zaten vaktinde içmiş olması gerekir veee..rengi ayan beyan ortadadır..ehli bir göz..bunu farkederdi...değil mi...?diğer satırlara ise dokunmak istemiyorum..baştan aşağı..bana göre yanlış dokunuşlardır...üzgünüm...

    Cevap Yaz
  • Mehmet Yusuflar
    Mehmet Yusuflar 17.06.2010 - 10:22

    Güzel ve okunası şiirler 'uzun' ve yorucu şiirler değildir. Ama her şiir her dörtlük kendi içinde bir hayat taşıyor ve bu hayatı yarın birgün hamlini va'zedekse okumaya değer be güzelim. Hayat şiir gibi, şiir hayat gibi...
    sen bana kelepçelerimin anahtarlarını
    ben sana aklındaki soruların cevaplarını vereyim

    Ya sevgilide kelepçenin anahtarı yoksa...
    Ya bu soruyu aklındaki sorulara cevap verdikten sonra öğrendiysen..
    Mehmet YUSUFLAR

    Cevap Yaz
  • Orhan Balkarlı
    Orhan Balkarlı 17.06.2010 - 09:23

    Elleriniz dert görmesin şair belli ki derinliği ve birikimi olan bir insansınız.Ve eminim eleştirilerden payınıza düşeni alacaksınız.Ben naçizane derim ki şiirinizde iki husus çok dikkat çekici.Şöyle ki;
    1-)
    aşkın üniversitesi yatak odasıdır
    ya sabaha doktor
    ya da hasta çıkarsın
    sözleri böyle felsefi derinliği olan bir şiir için hafif gibi.Sözün doğruluğuna denecek bir şey yok güzel tespit fakat bu daha çok bir klişe bir duvar yazısı gibi ve şiire hafif kalmış kanaaatindeyim.
    2-)
    Kesinlikle ağır değil dikkatli okuyan bir kişi ilkinde olmasa bile ikinci okuyuşta cümleleri anlıyor.Böylesi hoş bir tarafı var.Ancak şiirinizde belirgin bir düzyazı tekdüzeliği var.Ve bu şiirin vermesi gereken duyguyu gölgeliyor.Şiirden çıkartıp felsefi içerikli bir metne dönüştürüyor.
    Saygı ve selamlarımla

    Cevap Yaz
  • Yüksel Nimet Apel
    Yüksel Nimet Apel 17.06.2010 - 08:56

    Bir derin hayat görüşünün felsefi bir dille başarılı anlatımı tebrikler.

    Cevap Yaz
  • Mehtap Altan
    Mehtap Altan 17.06.2010 - 08:06

    karanlıktan su içen duvarların gam yüküne genzi kırık ray döşenmesidir bazen yaşam....

    şiir okumak güzledi kutladım...

    Cevap Yaz
  • Feyzi Kanra
    Feyzi Kanra 17.06.2010 - 06:52

    Bilinmez sonu evveli.
    Ya delidir ya da veli
    bu dünyada uçanlar.
    bu dünyadan kaçanlar.

    Cevap Yaz
  • Onur Bilge
    Onur Bilge 17.06.2010 - 06:16

    Sn Mehmet Binboğa,

    Bir şiirimde ben de KUKLALAR olduğumuzu yazmıştım. Birleştiren ve ayıranın O olduğunu... O şiirimi bulunca ekleyeceğim. Başka bir dörtlüğümde de şöyle ifade ettim:

    SEMBOLLeR

    Silinmesi imkânsız çizgileriz biz
    Rabb’imizin sesiyiz, ezgileriz biz.
    Ses O’nun, varlık O’nun, her ne varsa O! ..
    Allah’ı hissettiren sembolleriz biz.

    Onur BİLGE

    Cevap Yaz
  • Feyzi Kanra
    Feyzi Kanra 17.06.2010 - 06:13

    bütün inançlara rehberlik eder aşk
    ve silahsız yapar bütün savaşlarını
    yine de ganimet hep kanla alınır .

    Çok okumam lazım çok,
    Düşünebilmem için.
    Çok düşünmem lazım çok.
    Yorum yazabilmem için.

    Yoksa bu şavaşa kan bulaşır.

    Kutlarım arkadaşım.



    Cevap Yaz
  • Onur Bilge
    Onur Bilge 17.06.2010 - 06:04

    I- yaslandığın duvar su içmişse karanlıktan
    üzerinde siyah bir iz bırakması muhtemeldir
    ve inanç serapla gelen berrak sudur çoğu zaman
    kirlerinden arınmak için suretine girmek gerekir

    Yaslandığımız duvar, DÜNYAdır. Dünya hayatı, ister istemez günaha bulaştırır. Kara yanına varana kara bulaştığı gibi dünyada tertemiz kalmak, peygamberler gibi İSMET sıfatıyla sıfatlanmamış olan insanlar için mümkün değildir. Evliyalara bile günah kiri bulaşmıştır.


    İman, serapla gelen berrak suysa, onunla arınabilmek için insanın bu dünyada sadece görüntüden ibaret, yani serap (FANİ) olduğunu bilmesi gerekir. İnsan ve yaratılan her şey, madde dünyasında varlık olarak algılanan, var sayılan, aslında yoktan başka bir şey olmayan, görüntülerdir. Her şey yalandır. Seraptır. Sadece ALLAH GERÇEKtir.

    Her şey zıddıyla bilinir. Allah’ın HAKİKÂT oluşu da insanla beraber tüm yaratılanların yalan (geçici, fani) oluşlarıyla ortaya çıkar. Her şey yok olmaya mahkûmdur. Sadece O kalıcıdır. Var sanılan her şey yok, sadece O vardır. Evren, tümüyle seraptır.

    İnsan, fani olduğunu kabul etmezse, firavunlaşır. Tanrılık iddia eder. Ölümsüzlüğünü ilan eder. Asla iman etmez, hatta kendisine tapılmasını emreder.

    İnsanın iman edebilmesi, günah kirinden temizlenmesi yani arınması için önce fani olduğunu kabul etmesi gerekir.

    İmanın, serapla gelen berrak su olarak tanımlanmasının nedeni; elle tutulmaması ve sadece görebilen gözlere görülebilmesidir.

    “Ya Ali! Görmediğin bir tanrıya nasıl iman ettin?”

    “Ben, görmediğim bir tanrıya inanmam!”

    Bazıları imana kördür. Gözüne de soksan göremezler. Gözleri perdelidir. Onlar, güneşi göremediklerinden yok zannederler. Oysa tüm ihtişamıyla gözler kamaştırmaktadır.

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 62 tane yorum bulunmakta