.
Sıradan değildi vedâ çağrısı
İşret gecesinde düşürdü nâle
Zirveye ulaştı yürek ağrısı
Aykırı hayrandı al beyaz güle
İştiyaktan şikestim,
Tenim yansa ne çıkar
İnsiyaktan bîkestim
Canım olsan ne çıkar
Dinmeyen yorgunluğum
Çok uzattın bu defa geri dönmedin halâ
Dillerimde dualar gözlerim hep kapıda
Ruhumu ateş sardı salaş yıkık yapıda
Harabeye döndü kalp saat üçe beş kala
*
O gece dolaştım şehirde harap
Gönülden yaralı bir muğber* gibi
Çapraz aksetti nehirde mehtap
Keyfiyet kemiyet beraber gibi
Yan yana ardışık kibir sarayı
Yahya Kemâl ..!
- Rahmetle anıyorum büyük üstadımızı-
"Bu son fasıldır ey ömrüm", demiş ya;
'Rindlerin Akşamın'da...
***
Döndü mor dağlara efkârı geldi
Soğanlı esriği sükundu sanki
Kabaran hisleri çağlayan seldi
Yemyeşil ovayı utkundu* sanki
Yanağına düşen yaşları sildi
Geldi geçti iyi kötü yaşadık
Sükûti akıbet değmez şeylerle
Yarım akıl ipsiz dipsiz veylerle
Can ocağımıza hayal taşıdık
*
Kandilleri sönük bir şehir gibi
Te şurada yerde kaldı izlerim
Cadıhlarda muğber eğik çeper var
Urup urup yaşla dolar gözlerim
Bu beçare ten de bülsen neler var
Men özlirem içerimden intibah
Şehrin bakir kulları yapayalnız kimsesiz
Günahkar sokaklarda çürüme zirve tavan
Eğilmez başlar yıkık orada yaşam yavan
His yalanmış yürekler yürüyor elbisesiz
El ele kenetlenmiş kepaze saadetler
(Üstadımız Rıza Tevfik Bölükbaşı'nı rahmetle yad ediyorum)
***
Gel gönül seninle girelim bağa
Sabır melikesi cânan sendedir
Hayat lambasıyla çıkıp kaf dağa
KAFİYE
Hece vezninde kafiye mühimdir, bu disiplin önemli ve marifet için elzemdir de.. mamafih yalnız kafiye gözetmek ve kafiye ile sınırlı kalmak, kafiye için yazmak olur ki, bu şiirin ruhuna aykırıdır, diye düşünmekteyim. Elbette disiplinden (Vezin+kafiye) kopmamak lazım gelir, mamafih şiir ...