Kırkında da sever
Ağarmış şakaklarına
Solmuş yanaklarına
Yorulmuş bakışlarına rağmen insan
İçin için yanar
Şahdamarımda kandın,yüreğimdeydi sevda,
Şadan olmuşken gülşen,nerden çıktı bu veda?
Şakayıklar goncayken edilir miydi feda,
Şivekarım a canım nerden çıktı bu veda?
Ay ışığına dalıp ahu gibi gezerken,
Buğlu gözleri vardı,İstanbul'da yaşardı
Beyoğlu,Bebek,Beykoz o durmadan koşardı
İçimi yakan ukte,beni kahreden sızı
İstinyede aradım, kaybettiğim o kızı
Dağ ve doğaya tutkun,onbeş çılgın kafadar
Ereğli’den başlayıp, yürür Namrun’a kadar
Bu dizeler anlatır yolun hikayesini
Ancak doruklar bilir, dağcının gayesini
Altmışbeşine gelmiş, Rahim Hoca çok erken
İçimizde tek oydu bozkıra orman diken
Bay Cafer altmışında sanki bir delikanlı
Rampaları görünce yürüyor canlı canlı
...
Güneydeki Yazıgöl, solumuzda kalacak
Alagöl’e inmemiz,epey vakit alacak
Yolumuzu kesiyor,Geyik Dede’nin dağı
Örmüştü buraları, şu Torosların ağı
Ürkek bir ceren sanki,gezer gönül dağında.
Lüle lüle zülfünü,savurur dadaş kızı.
Körpe körpe gülleri,derilecek çağında.
Ürpertir gamzeleri,can yakar dadaş kızı.
Eda sende naz sende,o ne güzellik öyle.
Şu sevda denizinde,yelkeni açıversek.
Gözler bizi ararken, kuytuya kaçıversek.
Gün doğarken güllere,gülücük saçıversek.
Gözler bizi ararken,kuytuya kaçıversek
Güzelim gel seninle,hülyalara dalalım.
Yıllarca ah çekmek benim kaderim
İnan yokluğundur bütün kederim
Benden gizleme sen gül hayalini
Sensiz nefes haram yemin ederim
Dünyayı verseler seni isterim
Kalbimde kopan fırtınasın dindiremezler
Sevdanla yanan ateşi hiç söndüremezler
Aşk adresinin yolcusuyum döndüremezler
Sevdanla yanan ateşi hiç söndüremezler
Yıllaryılı hiç solmayacak narçiçeğimsin
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!