senin kadar bende istedim aynı hayale kardeş olmayı
doldurmuşken varlığından tüm benliğimi
ve gözlerinden seçmişken ruhuma giydiğim elbiseyi
ben de istedim inan
aynı sabaha güneş olmayı
Ne garip Jeanne
bugün çaldığım tüm kapılardan kendimle karşılaşıyorum
ve her kapıda boğazıma sarılıyor pişmanlığım
ellere mecburi tutuşturulan bir gül kadar solgunum
üzerime yapışan her Duygu yabancım
küçük elleriyle ruhuma dokunuyor yalnızlığım
Seni sevmek deliliktir.
Seni seviyorum
Azat et artık tutuklu hallerimin,
Yosunlaşan hücrelerini
aynı toprağın teninde uyandı parmaklarımızın yağmuru
çocukluğumuzun büyümeyen düşlerine yalan bayramlar giydirdik
unuttuk üzerimize göbek bağından bulaşan öksüzlüğü
mahçup bakışlarımıza zincirlenmiş merhametler yükledik
sildik içimizden açlığa oruç tutan o yaramaz gururu
bildiğimiz bütün duaların dilencisi olsak da arınamadık
Ne vakit kırlangıçlar dizilse telefon tellerine
Kavun kokusu olurdu Musa dede
Ne vakit bir ezan okunsa
Bir kıble bulurdu görmeyen gözlerine
bakışın soyunduğu yerde başlar orman yangını
dal yaprağını
beden duvağını düşürür geceyi incitmeden
gerdeğe hazırlanan mevsimdir artık adımlar
soluksuz nefeslere yorarken arsız telaşını
şaibeli sokaklardan resimler gösterir baktığın aynalar
Sayfalar bile aciz kalıyor,
Kaleminden dökülen satırlara.
Yüzündeki çocuk masumiyeti
Gizleyemiyor öfkeni...
Göğsünde irin selleri
Ağır bedel boynunda çiyan
Eza’nın suretinde emzir çığlıkların yankısını
Cehennem homurdanıyor durmadan
Kalbine iç çekerek…
gözlerimin ateşinden fırlamış alevin kopyasıdır arzularım
tuvâle utangaç yanlarımdan soyunan üryan resimler çiziyorum
ar perdelerini yırtıyor kırmızıya kesilen masum yanlarım
parmak aralığına yansıyan karelerin hırsızlığına soyunup
renkli bir filmi siyah beyaz bir kimlikle izliyorum
On üçündeydim baharın,
Bir eylül akşamıydı sıradan
Gençtim,asiydim.............
Çocuktum,deli doluydum....
Kırılgan, ürkek ama cesurdum
Dünyaya bile meydan okurdum
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!