peşimde beni izlemekten yorulan hain bir gölgem var Arjin
sana gelen bütün yollara pusu kuruyor
sarılıp boğazıma boğacak kadar
seni hatırlatan her şeye öfke kusuyor
Gecenin ayıp vaktindeyiz
Saat zevk-i sefa geçiyor
Gözlerimizde yarı dost yarı düşman bir ateşin alazı
Şeffaf perdelere yapışık gölgeler bırakıyoruz
Parmak uçlarımızda doğmaya hazır çocuklar
Bir de yalandan gözyaşı
kapandı üstümüze dört duvar kapı pencere
açıldı korkunun bulaştığı derin hüzün kuyusu
gecenin mavisine sönük yıldızlar serpiştirip
garip sözcüklerin tesellisine sığındık ağız dolusu
sanki sansüre uğrayan bir senaryonun özetiydik
düne bir keşke yerleştirip
Anti Parantez
sevgili anonim okuyucularım
harflerimi göz ucuyla okuyup
Kayıp bir coğrafyaya uyarladım kendimi,
Güneşsiz,çiçeksiz,ormansız,
Çırılçıplak bir ülkeyim şimdi…
Bir uçurtmanın kuyruğuna asıp özgürlüğümü,
Kestiler ipimi zamansız.. …..
içimdeki harflere annelik etmeden önce sadece bir yabancıydın
kirlenir diye içindeki beyazın
sahiline vuran gözlerimi her sabah sessizce yüreğinden topladım
dönüşsüz bir sürgüne gönderdim habersiz gözlerimden fırlayan bakışlarımı
Tanrı’nın yüzünden emanet alan gülümsemelerini
yalın bir fotoğraf karesi olarak ezberliyordu aklım
gün ertesi bir tebessümdü içime düşen çocuk
çaydan çıkan ikindi
akşama hazırlanan kadındı güneş
kırmızıdan fırça darbesi almıştı hafiften
kalan sarıyı süpürürken yıldızlar
cadde boyu çapkın kaldırım
aylardan Nisan
günlerden ötenazi
kalbimin orta yerinde kurulan darağacında
açık gidecek gözlerimin retinasına
ötenazi istekli bir mektup yazıyorum
İhanet içmiş intikam kılıçlarını gövdeme saplama
Kadın!
doğuramayacağın bir düşe hamile kalacaksın birazdan
hadi soyun!
rahminde uluyan köpekler
besmele yemiş şeytana dönsün
sabaha borçlu kalan geceye de ki
içime bıraktığın her karanlık için gözlerinin beyazından gün alacağım
Nerede olursan ol
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!