Ölü doğanlardanım…
Sessizliğin dilini sevmem bundan
Çok şey var belki
Anlatılan, anlatılıyor ve anlatılacak
Ama söz yaşama denk
Ölü doğanlardanım…
bekleme odası
ikizinden sıkılıyor ruh
camlara yazı yazma ihtiyaç
ve yollara mıhlanmış göz ve güz...
intihar mantosu
sağnak üzre
hikaye
boşalıyor ilmek, ilmek
ağaç dar
ve bağı boyun
hep gece yarısı
gurur nehirlerinde yıkanan
boyna asılı vebal
ki kırılsın, dökülsün
nedir bu?
ötekileşmiş bakışlara
ve cam gerisinden dokunuşlara
silik bir buhar telvesi
ısmarlama yükledim
perde ve ötesi
Hür ağaçlar ülkesi
yemişli dalları
ve sapanlı çocukları
bir bahar vardır orda...
kuru yapraklar ülkesi
Yedeğinde yol
kıyımsız özlem,
ve illa aşk!
kendini yazar her adam
en koyu kalemle
Hüküm ifade etmiştir
Her ceza bir suçlu doğurdu
Kıyam kesilmiş tarihin
Sayfa çatlaklarından güneş
Hem de pervasız, ansız, erdemsiz
Selam durdu.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!