Ela gözlerini sevdiğim saadet,
Biter bu cefalar güleriz elbet,
El açıp kimseye etme sen minnet,
Sabret güzelim bir gün dönerim.
Allah vermiş bin bir nimet,
Altı yüz bin nüfusun gamı çilesi,
Yüklenmiş üstüne taşır vekilim.
Halkın dertleriyle geçer günü gecesi,
Sorunlar yumağına dönmüş Vekilim.
Bak kendine bozulmasın sağlığın,
Her gün kapımı çalarsın,
Ne istersin Felek benden?
Hazırlığım yoktur benim.
Ne istersin Felek benden?
Güvenme Felek kendine,
Dağlar benim, taş benim;
Ekmek benim, aş benim;
Seni seven dost benim,
Âşık sensin, aşk benim...
Kaşlar senin, göz benim;
Beni yıldırmak için çabalama boşuna,
İlk ve son aşkım dedim, bir kere sana.
Acımadan düşmanca vursan da bana,
İlk ve son aşkım dedim bir kere sana.
Kaderden kaçmak var mı Bre Tabansız!
Doğuştan şanslı doğmak gerek,
Sonradan şansı yakalamaya yürek gerek,
Doğru zamanda doğru yerde olmak gerek,
Ya da kâin olup her şeyi önceden bilmek gerek.
Nice makamlar gördüm sahibine yakışmayan,
Şehrimin kirli kömür kokan zehirli havası,
Temizlenmiş bugün. Müjdeler olsun!
Mis kokan çiçekler, cıvıl cıvıl kuş sesleri,
Bahar gelmiş diyorlar müjdeler olsun!
İşte o bahar sabahı var ya gülüm,
Boş yaşadım bu dünyada,
Boş geldim ben boş giderim.
Ne namazda ne niyazda,
Boş geldim ben boş giderim.
Kimse bilemez derdimi,
Vakit gece yarısını geçmiş,
Issız sokaklarda dolaşıyorum bu gece
Sokaklarda bir ben varım bir de ben;
Kendi ayak seslerimi dinliyorum.
Mevsimlerden son bahar;
Ağaçlardan dökülen yapraklar,
Bir dernek kurduk Adıyaman İline,
Bütün taşlar oturdu yerli yerine,
Amaç yardımdır dertlilerin derdine,
Bizde gönül verdik İZOL derneğine.
Yiğitler yurdudur İZOL aşireti,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!