Hem çağdaştır hem egemen,
Yüz yaşına girdi ülkem,
Var ol atam var ol dedem,
İlel ebet yaşa ülkem...
En yüksekte Türkün şanı,
Bu gün bayram Neşeniz bol olsun,
Evde bülbül bahçenizde gül olsun,
Tüm sevdiklerinizle beraber olsun,
Mübarek Bayramınız mutlu olsun,
Mutluluğunuz daim olsun,
Tüm Ak Gönüllü İsanlara Selam Olsun...
Sormayın siz hiç derdimi,
Heder ettim ben kendimi,
Felek yıktın sen bendimi,
Derme çatma yaşıyorum.
Gurur yaptım efelendim,
Adıyaman sevdası gönlümde yanarken,
Gülmeyi ırgatlık yolunda,
Coşkuyu Beş Pınar Çayında,
Üç hastalığım var dermansız,
Üçü de birbirinden amansız,
Aklım gitti çok darlığım,
Uçup gitti tüm sağlığım...
Göründü kolon Kanseri,
Yeryüzünde mavilikler ve yeşillikler var iken, İnsanlık zulüm ve şiddetin ateşi ile yanıyordu. Yeşilliklerin dahi tutuştuğu yanan alevlerin arasından, yanmayan bir ağaç gördüm.
Ağacın üstüne çıktığımda küçük sürgünler gördüm. Ötelerden haber getiren güvercinler gördüm. Gelen haberler hayır olsun, hayırlar fetih olsun, şerler def olsun, Ehl-i Hak menzil bulsun İnşallah.
Destanlarda saklıdır bizim şanımız,
Yurdun her karışında şehit kanımız,
Feda olsun Ey vatan sana canımız,
Üst kimlik İslam’dır bizim inancımız.
Canım, gülüm, gül bahçem,
Ne çok özledim bilemezsin,
benim salkım saçağım,
Sol yanım, sağ yanım, ömrüm,
Öyle uzaktasın ki,
Sana erişmem, sana kavuşmam imkansız...
Yıl bin dokuzyüz yetmiş yedi,
12 Eylülde sevdamızın ayak sesleri geldi,
Ben Saadet'i, Saadet'im beni sevdi,
O benim fedakar ve cefakar sultanım...
Dünyada herkes saadet ararken,
SİZE BİR SORU SORACAĞIM; TAVŞAN YAVRUMU YAPAR YOKSA YUMURTAMI BİLEN VAR MI?
Bu soruyu duyan herkesin böyle saçma soru olur mu dediklerini duyar gibiyim, ancak dilden dile gelen söylentiye göre çok uzun değil yaklaşık bundan yarım asır önce Adıyaman’ın köylerinden birinde hamo adında bir köylü ava gitmiş. Av dönüşü akşam köy odasına gitmiş o günkü av macerasını köy cemaatine anlatmış.
Hamo - Arkadaşlar bu gün ben ava gittim, çat deresinde bir çalılığın içinde bir tavşan fırladı kaçtı ardından ateş ettim ama vuramadım, gittim çalılığın içine baktım ki ne göreyim tavşan bir yumurta yapmış Allah canımı alsın ki iki kiloluk vita yağı tenekesi büyüklüğünde.
Köy cemaatinden mamo adında bir köylü lan oğlum yalan söyleme tavşan yumurta yapmaz yavru yapar demiş.
Yavru yapar, yumurta yapar derken köyün yarısı yavru yapar, yarısı yumurta yapar demişler iddialaşma, bağrışmalar ve küfürleşmeler sürüp gidiyor, nerdeyse büyük bir kavga çıkacakken köyün en yaşlısı bağırarak durun kavga etmeyin size bir akıl vereyim demiş, bütün köylüler susmuş pür dikkat yaşlı adama bakmışlar.
Yaşlı adam - arkadaşlar gelin Hemo ile Mamo’yu görevlendirelim, yarın şehre gidip ağaya sorsunlar ağa ne derse doğrusu odur demiş.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!