Sen cahilsen, karşındaki insanı,
Kendin gibi görme hakkın var değil.
Kim öğretti sana çirkin lisanı?
Güzelliği yerme hakkın var değil.
Anladım ki aklın silmiş izanı,
Hissederim, bazen yüreğin yerinde durmaz,
Sende gizli arzular var hiç önü alınmaz.
Hissederim, bazen gönlünden yükselir avaz,
Sen de bir nebze olsun görmek istersin biraz.
Ayrılıkta bilmem nedir keramet?
Bir güzellik var ise sen devam et.
Netameli duygularla bir midir,
Tadına hiç doyulmayan saadet?
Davasına ediyorsa riayet,
Hem bir adım önümde, hem ne kadar uzaksın,
Muhteşem varlığının silinmez mührü bende.
Yakarken bakışların sanki gizli tuzaksın,
Kapkara bir sevdanın bal tadı kahrı bende.
Uzansan dokunacak hemen şimdi ellerin,
Bir dost için bir dostunun altını,
Oydu oydu dur dediler o oydu.
Pekiştirdi yeni dostun altını,
Ne garip ki ilk kovulan da o’ydu.
Birden bire kadim dosta sırt döndü,
Çile yüklü dünya, hem sevdam öksüz,
Ya hiç gelmeseydim ya sevmeseydim.
Bir taş olmak varmış elemsiz yüksüz,
Ya hiç gelmeseydim ya sevmeseydim.
Göz kırpmayı gurbet sayarken şeksiz,
Hevesim yok bir tek dünya malına,
Yârim dersen yeter bana sultanım.
Dönmedi Mevla’nın başka kuluna,
Serim dersen yeter bana sultanım.
Gelir diye her gün baktım yoluna,
Dostum kimler yaralamış gönlünü
Belli ki bir harpten çıkmış gibisin.
Ganimet mi verdin malın mülkünü
Varlığını hepten yakmış gibisin.
Keşke bana sırrın açıp vereydin
Ne hükmün olur ki senin âlemde?
Hep kendi başına buyruk birisin.
Bir Süleyman ömrü bulsan da hem de,
En sonunda yine toprak eri-sin.
Soldurup yeşertir Mevlâ dalları,
Ne pas tutar ne kırılır dişlisi,
Durmaksızın döner döner değirmen.
Kaç kat geçti zamanların mişlisi,
Daha nice geleni yer değirmen.
Biliyor ki olan duyu beşlisi;
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!