Hatırlasana,
Biz boğaz boğazaydık
Hem kardeştik
Dinden
Hazreti İbrahim’den
Dahası
Al güllerin rengi soldu senden sonra,
Kır çiçeklerinin kokusunu götürdün.
Suyu, su olsun diye içiyorum,
Damağıma verdiği tadı götürdün.
Artık her zaman, yemeğin tuzu eksik,
Çok sevdiğim sıcak çayda yok ki rayiha.
Bir görüp de fark etsen, acaba sever misin?
Sana pervane olan şu çileli bülbülü.
Dağlar taşlar haberdar, kayıtsız kalan sensin,
Ya sağırsın ya da kör yahut yaşayan ölü.
Hâlbuki bakıyorsun, gitmiyor hiç gözlerin,
Ah o büyülü nazarın var ya
Bakınca, galiba
Ben benden çıkarım
Olurum gözünde parya.
Daha kirlenir çirkinliğim
Sevdanın doruğunda olduğun besbelliydi,
Anladım heyecandan o titreyen sesinden,
Uzaklardan yandı da dudaklarım busenden,
Eller bir dokunmadı, ama zaman öyleydi.
Sevdanın doruğunda olduğun besbelliydi,
Bırak elâleme sövüp saymayı,
Kimin umurunda olduğun söyle.
Marifet bilirsin övgü duymayı,
Nasıl bir değeri bulduğun söyle.
Bir gün de eleştir cana kıymayı,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!