Rüzgâr gibi fısıldayıp geçen
Eski bir şarkısın kulaklarımda
Zamanın geriye çeviremediği
Kırık bir plak sesi
Hüzzam makamında açlığın
Aşkıyla kemirdiği.
Oysa gülüşlerin fay hattıydı bedenim
Islanırken yağmurlarınla titreyen
Zülüflerin örtüsü…
Göklerin göğsü durağım.
O evgin tatlı neşe hani
Karınca karası bulutların altında
Yenik düşmüş meyvelerin dalları
Al elmalarından mayalanırken toprak
Alevleri saçar gibi...
Tomurcuklarından fidanlar.
Hasreti düştü yine bir akşamüstü
Ocaktaki kahvenin kokusu ne hoş
Keyifliğin demi şirazesinden midir ey saki!
Köpürtüyor duygularımı.
Bir harman yeri ırgatı esintiler
Güz sonesi rüzgârın
Ovalar gazelinden sararmış
Boyanmış saçlarının rengine
Yeşil vadiler geçidi gözlerim
Ah… Nasıl da yaralı kanıyor.
Ah... Nasıl da derin kanıyor.
Kayıt Tarihi : 29.4.2025 11:31:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!