Ey ruhum!
Senin payına düşen,
Mezarın ıssız ve karanlığıdır...
Dikme ışığa gözünü,
Gökleri duymuyor musun?
Kelimelerden oluşan çığlıklar yağıyor...
Bir hoşnutsuzluğun timsali mi bu yaşlar?
Bir türlü bitmedi,
Geceleri bölen kimsesizliğin derin uykusu...
Ey ruhum!
Duvarlardan sesler geliyor,
Çınlıyor taşlar, dağlar ve kayalar...
Gök yarılıyor,
Kaldırımlardan fışkırıyor kanlar...
Ey ruhum!
Bir şah damarın kadar,
Hareketli mi dünya?
Ya da;
Bir yokluktan mı doğar tüm çocuklar?
Ey ruhum!
Çek ellerini karanlığın boğazından,
Titriyor iffetinden yıldızlar...
Yoksa,
Şiddet mi doyuruyor insanlığı?
Ey ruhum!
Can çekişiyor insanlığın karşısında,
Boynu bükük kelimeler...
Atlıyor uçurumdan,
Peş peşe tüm harfler...
Kayıt Tarihi : 24.11.2017 03:38:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!