Ey Kanı Bozulmuş
Ey kanı bozulmuş, soysuzlukla yoğrulmuş kişi,
Uzun zamandır tahtında rahat mısın?
Bir milletin sırtından geçinen asalak,
Sen mi yöneteceksin bu kutlu yurdu, sen mi?
Çayın yetiştiği toprak değil bu toprak!
Burası Oğuz’un, Alparslan’ın, Mete’nin yurdu!
Senin soyun bilmez bu taşın, bu toprağın kokusunu,
Senin ruhun bilmez bir sancının, bir davanın onurunu!
Yirmi küsür yıl geçti, koltukla bir oldun,
Demir tahtın pas tutmadı hâlâ mı?
Utancın yok mu, vicdanın susmadı mı?
Bu milletin alın teriyle mi besleneceksin hâlâ?
Ayyaş dedin... O ayyaşın nefesiyle hürsün,
O ayyaş olmasa adın bile anılmazdı!
Bir damla utanmadın mı, bir kez eğilmedin mi?
Senin iman dediğin, pazarda satılan tespihten ibaret!
Bir millet var karşında — Türk milleti!
O millet ki diz çökmemiştir yedi düvele,
Senin gibilere mi eğilir sanırsın?
Her şeyin bir vakti vardır; senin de vaktin gelecek!
Bir gün kalkacak bu millet,
Suskunluğunu bırakıp meydanlara dökülecek;
O gün senin sarayın mezar,
Koltukların tabutun olacak!
Ve biz,
Senin değil, hakikatin önünde diz çökeceğiz.
Çünkü biz,
Satılmamış kanın, eğilmemiş başın evlatlarıyız!
Halim Yusuf Pilavcı
29.10.2025
Kayıt Tarihi : 19.11.2025 13:51:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!