Ölümün rengini söyleyebilir misin sen?
Bu dünyadan sonsuza giderken ebediyen…
Bembeyaz ve soğuktu ölüm, Sarıkamış'ta,
Beyazın esaretle geldiği o savaşta.
İçinizde bir sıcaklıkla gelirken ölüm,
Bedeninle hayallerin donar bölüm bölüm.
Betiler ve resimler kayar gözlerinizden,
Şehadet dökülür yudum yudum dilinizden,
Rabbim, emrin başım gözüm üzere dersiniz,
Ebediyete sessizce göçüp gidersiniz.
Dikişsiz elbise giyersin ki ak beyazdan,
Uğruna can verilecek birinci sıradan.
Ey! Al bayrak uğruna şehit olan bedenler,
Huld kollarını açmış, şüheda şüheda der.
Hâlâ içilmesi gereken şehadet var ki,
Vermeyiz milimini kahpelere tabi ki.
Zemheride düştü yüreğimize yaşla taş,
Hak-i vatandan ebediyete gitti Ertaş.
Ne bu al bayraktaki son şehit kanı senin,
Ne de ey Ervan! En son şehit evladı sensin.
Canım Babacığım! Ben sana; 'gitme' demiştin,
Bak, al bayrağa sardılar Seni, dinlemedin.
Üzül ama eğilme, dik dur, baban cennette,
İman elbisesi giymiş Berzah Âleminde.
Avucunu açmış, Seni bekliyor Uhud'da,
Sarıkamış'ta, Çanakkale'de, Sakarya'da…
Eşhedü en la ilahe illallah diyenler,
Elbet Adn ile Firdevs Cennetine girerler.
Olur muydu bu kara vatan bizim şehitsiz?
Her santimde yatmasaydı binlerce kefensiz.
Kayıt Tarihi : 10.2.2025 16:46:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
"Şehitler, toprağa düşen değil, gönüllerde yaşayanlardır; onlar, her karış toprakta birer ölümsüz hatıra bırakır."
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!