Ey Çağları Eskitmiş Ellerim

Çok iyi biliyorum, nerede yenildiğimi,
Bir dost meclisinde bölüşülüp yenildi bedenim
Dost elinden gelen hain bir bıçak saplandı sırtıma
Şimdi yenilgi yenilgi büyüyecek zaferim

Savaş kazanlarında eritip dağıttılar Ortadoğu’yu,
Bir Ortadoğu yanıyor içimde, neresidir bilemiyorum
İçimde yer altı suları gibi ihtilal kaynıyor,
Güneş yeryüzüne inmek için hazırlanıyor
Efsunlanmış gibi daldım karanlık çağa
Aydınlatıyordu yaktığım alevler ortaçağı,
Gecenin içinde heyecanlanmış bir ihtilal kımıldıyor.

Karanlığa çekilen bir gemiyle arkadaş olup,
Derin suların dibine düştüm;
Düştüm yenik düşlerin içine
Dönüştüm gülüşlerin ardındaki ağlayışa
Zaman neyse işte ölüm öyle geldi üstüme.
Mercanların dibinde bir gömü saklanmış
Gözlerime çektiğim şimdi mavi gök sürmeleri
Suların dibini aydınlatıyordu ışık hüzmeleri

Erimiş demir gibi işledi yüreğime,
Çıkar mı artık bu sevda içimden?
Su akar toprağın damarlarında
İsyan benim damarlarımda,
Tarihin damarlarında ihanet.

Savaşın en kızgın yerinde,
Bütün işler kimin elinde?
Hükmü var mı merminin?
Sevginin yanında.

Hükmü var mı silahın
Yüreğin yanında?
Hükmü var mı demirin
Merhametin yanında?
Leyla’yı kim çıkaracak
Mecnun’un kanında?

Ey tarihin damarlarından akıp gelen ergen isyan!
Yürekler sevgiye eriyor, bir bak,
Şu duyarsız âlemi ateşinle yak.
Karşılıksız sevmişlerin soyundan gelen yürek,
İbrahim’in etrafını çeviren Gülistan!

Ey çağları cesaretlendiren yüreğim!
Çağı teslim aldı çağdaş barbarlık
Etrafına bir bak koyu karanlık
Dağları neyle, nasıl deldi Ferhat
Mecnun’dan aşkı ayırıp gömdüler heyhat!

Ey çağlar boyu kutsanmış sevda!
Yürekleri dağlayıp durdun, çağlar boyu,
Turnalar göçsün şimdi gökyüzümden,
Kervanlar sapan taşları taşısın benim üstümden,
Bayram gibi karşılamalı isyancıları bu devran,
Artık gül çağını başlatmalısın ey yüreğim!

Ey çağları eskitmiş ellerim!
Ne kirli bir savaştır bu savaş;
İsyanı, kalleş savaşçıların üzerine gönder,
Ey öfke artık yalnız aşk için savaş!

Ey çağları eskitmiş ellerim!
Değirmenin çarkları artık öğütsün nefreti,
Bazen de kindar bak zamana;
Fosforlanmış bedenler beslemeli öfkeni,
Ölüm tünelinde kayıp gitsin insan,
Güllerde isyan koklasın yine bülbüller.

Ey çağları eskitmiş ellerim!
Demir gibi erit sevgiyi yüreğimde
İksir gibi at içime özgürlüğü
Yaralı yürekleri yakan neydi?
Aşk devletini üstüme yıkan neydi?
En üstün kuvvetleri yener inanmışsa bir yürek
En ağır donanmaları çeker inanmışsa tek bir kürek.