Ey akıldan fukara, malca zengin maskara;
O malını harcayıp, git kendine us ara!
İdrak yoksa içinde; neye yarar bir kafa?
Öylesine denilir; ahmak ya da, mankafa!
Saksı bile yapılmaz, bizde böyle bön kafa;
Beş kuruşa alınmaz, böylesinden on kafa!
Ey ilimden bi-haber, akl-ı evvel ukala;
Sen kendini bilmezken, nasıl oldun vükela?
Kim haddini aşarsa; odur densiz, ukala;
Ehl-i edep şu tipi, teşhis eyler pekâlâ.
Ey dünyaya meyledip, ahiret’i unutan;
Bil ki çıkarmış baştan, seni melun kör şeytan!
Herkim onu dost eder; sarar belayı başa;
Bir gün gelir na-merdi, ilah eder o hâşâ!
Öyleleri şu arzda, yaşamasın hiç boşa;
Bir an önce başını, vurup kırsın o taşa!
Akil olmak bakmıyor, asla rütbe ve yaşa;
Nice ahmak yaşlıyı, yapıyorlar bey paşa!
Kim ki olur bir mahkûm; eşe, işe ve aşa;
Olur, sonu ibretlik, eder arif temaşa!
Kul kendini bilmezse, bilmez elbet Rabbini;
Kendin bilsin halk diye, inzal etmiş Hak dini!
Dinin şartı altıdır, sonuncusu; bilmek had;
Kim ki aşar sınırı; iflah olmaz o heyhat!
Ey irfanca gani kul; ver feyzinden muhtaca!
Kalmaz arzda fakirlik, böyle yapsa her hoca.
Abdullah Toroslu
28.07.2011-Türkiye
Kayıt Tarihi : 28.7.2011 12:17:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!