EV ŞİİRLERİ

EV ŞİİRLERİ

Kenan Kerim Yavuz

Dokuz sene her gün öldüm
Bir olan ekmeği altı’ya böldüm
Sanmayın bir kez olsun güldüm
Kiracıya ev yapmak lüksmüş meğer

Her ay sonu sancım arttıkça arttı
Hayalimdeki ev derdime dert kattı
..

Devamını Oku
Eylem Özdemir

Bir ev istiyorum, bana ait olan
Kapısından girerken bütün sorunlarımı soyunduğum
Penceresini açtığımda mutluluk dolduğum.
Bir ev istiyorum, odaları kar beyazı,
Karanlığı ve karamsarlığı silip atan.
Her şeye yeniden başladığım.
Bir ev istiyorum, hiç kimsenin bilmediği,
..

Devamını Oku
Nilgün Acar

M E L E K
Odama göz gezdiriyorum.Çok sevdiğim keman konçertolarından biri kulaklarımdan ruhuma doluyor.VİVALDİ Dört mevsimi anlatıyor notalarla.Ben,neyi görüyor? duyuyor? ve anlatmak istiyorum? Aklımda Melek var.Haftalardır,günlerdir onu düşünüyorum.Ülkemiz emekçi kadınlarından biri Melek.Ufak-tefek,zayıf ve zamanından çok önce yıpranmış,bozulmuş yüzüyle.Yitirmiş güzelliğini.Sadece,saçları güzel.Uzun ve sarıya boyamış.Esmer teniyle uyuşmuyor ama güzel saçları.
Adı gibi,melek yürekli.Çalıştığı bakım ve rehabilitasyon merkezindeki çocuklara,gençlere bir annenin bile çok ötesinde,sabır-hoşgörü-özveri gösteriyor.Sonsuz sevgi veriyor.Tüm çocuklar da onu seviyor.
Melek evli.Kocasına büyük bir aşkla bağlı.Bu yüzden de,çok acı çekiyor.Çünkü,aldatılıyor.Önce hiç istemedim onunla evlenmeyi.Kapımda yattı aylarca.Neler,neler yaptı? Ne yazık,anladım ki,önemli olan zoru başarmakmış onun için.Elde ettikten sonra,beni küçük görmeye,gözü dışarıda olmaya başladı.Onu işe soktum,hiç kendimi düşünmedim,her şey onun olsun istedim diyordu Melek ağlayarak.Bir sitede,güvenlik görevlisiymiş eşi.Sitenin verdiği,küçük bir evde oturuyorlarmış.Yani aslında,yine Meleğin sayesinde kira,yakıt ve tüm faturalar olmadan barınıyorlar o evde.Sürekli güvencede olmadığını biliyor Melek ve tüm düşüncesi,amacı,ne yapıp edip,bir ev sahibi olmaya çalışmak.Yemiyor,giymiyor,gezmiyor,dinlenmiyor.Küçücük maaşını biriktirmeye çalışıyor.Kadınlarla,kızlarla gezmekten.Ona buna para yedirmekten,bir sürü kredi kartı borcunu ödedim.Şimdi onları toplasaydım,ev için baş vuruda bulunabilirdim.Ama artık yeter,bir kuruşumu vermeyeceğim ona diye anlatmayı sürdürüyor.Birkaç ay önce,bana sarılıp,keşke onu bu kadar sevmeseydim der ağlardı.Ne diyeceğimi? ve ne yapacağımı bilemezdim.Aşk-sevgi-tutku öyle bir şey ki…İnsanı köle de yapar,rezil de eder.Bir süre de olsa,kişiliğini de yitirirsin.Sanırım Melek yolun sonuna geliyor.Beni öyle kırdı ki,hiçbir şey yerine gelmiyor.Bitiyor içimdekiler demeye başladı.Onbir yaşımdan beri,pamuk tarlalarında,çapa salladım,ırgatlık yaptım.Bileklerim kopardı ağrımaktan.Tümcelerini sıkıştırırdı,kısacık konuşmalarımızın arasına.Oturup,uzun uzun söyleşmeye zamanımız olmadı hiç.Haftada bir günlük izninde de,ev temizliğine gidiyor Melek.Sırtı,doğru dürüst yatak görmeyen,milyonlarca kadından biri.Ellerinde,bileklerinde şişlikler,kemikler oluşmuş fazla çalışmaktan.İki-ikibuçuk yaşında,dünya tatlısı bir oğlu var.Melek işteyken,çocuğa bile bakmaya üşeniyormuş kocası.Dinlenmek,gezip-eğlenmek istiyormuş.Oysa vardiyalarını,çocuğa bakacak biçimde ayarlamışlar.Çok çaresiz kaldığı zamanlar oldu bu yüzden Meleğin.Uzaktaki annesini getirtti.Bu kez de,yaşlı kadını evde istemiyormuş kocası.Kadının kendi maaşı var,çocuğa da bakacak.Ama huysuzmuş,çok konuşuyormuş.İnsanın geçinmeye niyeti yoksa,bahane çok.Kendi annesi de olabilirdi.Birkaç hafta önce, bir sabah.Sapsarı yüzüyle ayakta sallanarak geldi yanıma melek.Kocası onu dövmüş,boğazını sıkmış.Her yeri,mosmordu.Sel gibi akıyordu gözyaşları.Hemen git rapor al ve onu şikayet et.Çeksin cezasını.Bir kez başladı mı? sürer bu dayaklar.Bırak şu adamı.Baksana,bitmiş her şey artık dedim.Evet diye yanıtladı öfkeyle.Raporu almış ama manevi annem dediği bir öğretmen bayan,onu karakola gitmekten de,ayrılmaktan da vazgeçirmiş.Sahipsiz,genç Melek.Son bir kez denemeye karar vermiş.Olmayacağını,yürümeyeceğini o da biliyor.Belki,içindeki sevgi kırıntılarıyla ve elimden geleni yaptım diyebilmek için.Çevrenin ve de toplumun da baskısıyla,kalıyor aynı evde.Yatağını ayırmış.Güzel yürekli Melek,tüm bu sorunlarının yanı sıra,genç yeğenlerine de sahip çıktı.Erkek yeğenini üniversiteye hazırlık için,dersaneye gönderiyor.Kursa gitmediği zamanlarında da,harçlığını çıkarsın,birikim yapsın diye,işe de soktu.Kız yeğenine de iş arıyor.Onlara ev de tuttu.Başlarına da,kocasının istemediği anacığını koydu.Eşyalar buldu oradan buradan.Birkaç gün önce,sudan bir sebep yüzünden,amirlerinden biriyle tartışmış.Psikopat kadın,seni görmek istemiyorum diyerek,onu başka bölüme gönderdi.Baktığı tüm çocuklar ağladı.Şimdi,tatlı Meleğimi,çalışma saatlerinde,her an göremiyorum.Ne yapıyor? Nasıl? bilemiyorum.Anlamadılar ve anlayamazlar. Meleğimin sorunlarını.Dahası:Umurlarında bile olmaz.O bir anlık hırçınlığının,yaşamındaki sayısız gerilimden kaynaklandığını,bilemezler,bilmek istemezler.Meleğimi,çok özlüyorum.Tek tesellim,onu tümüyle işten atmamaları.Geçenlerde,iş çıkış saatlerimiz çakıştı.Ağlayarak,sımsıkı sarıldı bana.Konuşamadım,öylece kaldım ve fırlayıp kaçtım yanından.
Tekrar odama göz gezdiriyorum.Gördüğüm şeyler,baktıklarım değil.Kulaklarımdan ruhuma dolan da,VİVALDİ’nin neşeli kemanları hiç değil.Feministliği aşırı savunmadım hiç.Düzenin-sistemin.İnsanın-insanlığın sorunları vardı ve var benim için.Ama bu arada,en çok kadınlar eziliyor.Meleği,tüm Melekleri düşünüyorum.Rengini bilemediğim,tanımsız bir hüzün duyumsuyorum,görüyorum ve yaşıyorum.İSYAN EDİYORUM.
Nilgün ACAR
13. 04. 2008
..

Devamını Oku
Orhan Uraslı

Doğduğum ve çocukluğumun geçtiği topraklardayım Çukurovada çukurda......

Koca bir yılı Torosların çetin şartlarında geçiren yörükler kış bastırdımı direnemez daha güvenli,daha sakin ve daha sıcak olan çukura (Çukurova) inerlermiş.
Yörüğün derdi bitermi burada da bataklık,sivriler (sivrisinek) ve sıtma yapışırmış yakasına sıtmaya yakalanan bebelerini kurtaramaz çukurun çukuruna bırakır dönerlermiş Toroslara.

Çukurovadayım daha sakin daha güvenli daha huzurlu olsun diye indim çukura öylede buldum.Sivrilerden eser yok tabiki bu mevsimde, sıtma ise yıllar önce tükenmiş kimse buralarda sıtma olmaz artık.Ama ben beraberimde getirdiğim ve sıtmayı aratmayan nöbetlerdeyim.

..

Devamını Oku
Kâmuran Esen

Geçenlerde komşumuz Fatma Nine bana içini döktü:

'Bacaklam pek sızleyo emme (ama) , kimsenin umuru değil. Çocukla “Ana derdin ne? ” demeyolla. Gelinler desen, hiç uralı değil. Oğlanlamdan ne gün gödüm kü, gelinleden ne gün görecen! Unna(onlar) el gızı. El ele acır mı? Gelinle de, el işte. Hem de en gatısından. Yüreklende merhemet yok merhemet. Kendi ilâcımı kendim ediyon....

” Çiğ balık vur bacaklana, iyi geli” dedi gonşula(komşular) . Bazar günü balıkcıla geliyo ye,gittim topal bacağımnan, balıkcıdan iki balık âdım. Hem de en bahallısından. Bahallısı belki ta şufalıdır deye. Çiğ balığı iki dizime sardım. Üç gün hiç çıkarmadım. Yimeye bulabildiğim yok balığı emme(ama) , nepacan? İlâç uçun. Tek, iyileşin deye. Hiç faydası omadı gı(kız) . Bileydim ziyan etmezdim bayrı (bari) balıkları. Zeytin yağında gızardır yirdim amcanıznan(eşimle) . Balıklara vediğim paraya pek ganım yandı(içim yandı) . Hiç omadı, amcanızın hizmetini yapacak gada(kadar) iyileşeydim, razı olacadım.

Bizim kedi desen, hiç arkamdan ayrılmaz odu. Peşim sıra geziyo. Meğerse bacağıma sardığım balıkları yicemiş. He şu başıma gelen(Bak sen şu olan işe) ! Ben yidim de sankı, kedi gusur gadı. Hani delle(derler) ye, “Keçi can derdinde, gasap et derdinde,” deye; Unun gibi. Namkör hayvan! Hayvan bile sağmayacağı ineğe ot vemeyo. Bizden örendi besbelli. Kedinin gücü bile bana yetiyo vesselâm.
..

Devamını Oku
Türkan Yılmaz

Ruhun teslim iki saniye
Gerçek malum olur faniye
Revamı rutubet çekmek bize
Öldürecek tapusuz ev ben
=
=
Dilden çıkar acı lehçesi
..

Devamını Oku
Ayşe Okur

Ev var iki kişilik
Ev var dört, beş kişilik.
Oynanan oyun bir komedi,
Bir dram
Adına demişler: 'EVLİLİK'
Dıştan baktığında
O iki kişi evlidir
..

Devamını Oku
Eşref Demiryürek

Allah, hiç kimseyi muhtaç koymasın,
Şu Namert, muhanet ev sahibine
Varsa biraz hakkım, helal olmasın,
Şu Namert,muhanet ev sahibine

Namerde sözüm yok,namerttir alçak
Devlet bir avuca açmıştır kucak
..

Devamını Oku
Erhan Gündere

~Çavreşam~

İro disã êvarê
Çãvêmı hèsır dıbaré
Dèstemın'dã cığaré
Dãyè dıvé èv çı hâlé.

..

Devamını Oku
Ahmet Söyler

Dünya denen eve misafir geldik,
Ev sahibi bize kızdı gardaşım.
Günah deryasının dibine daldık,
Ev sahibi bize kızdı gardaşım.

Sahibi dururken,dünya kızamaz,
O'nun nizamını kimse bozamaz.
..

Devamını Oku
Ali Lidar

68.
Kendime benzeyen insanlardan oldum olası nefret ettim. İnsanların genelini sevmiyor olmakla birlikte aklıma geldiklerinde suratımı buruşturmama neden olanlar, bir şekilde kendime benzettiğim insanlardır. O yüzden nerede asık suratlı, her şeye muhalif görünen, küstah ve ukala biriyle karşılaşsam hemen gardımı alıp tırnaklarımı çıkarmaya başlarım. Kendime bile tahammül edemezken bir benzerimle yakınlık kurma fikri bile oldum olası ürpertir beni. Ama gel gör ki farklı olduğunu düşündüğüm için sığındığım insanların zaman içinde ufak ufak bana benzemeye başladıklarını görmek içimde onulmaz Promotheus yaraları çıkmasına neden oldu hep. Mesela hiçbir ortak noktamız olmadığından ve sürekli kavga ettiğimizden büyük bir keyif alarak aynı evde yaşadığım ev arkadaşımla birkaç yıl sonra daha az kavga etmeye başladık. Sonra hiç adeti olmamasına rağmen kitap okumaya yeltendi. Son zamanlarda eskiden tiksindiği, ev süpürmek, bulaşık yıkamak gibi işleri de neredeyse tebessümle yaptığını görünce ipler koptu bende ve evden ayrıldım. Sanıyorum eski sevgililerimle olan şey de aşağı yukarı aynı. Başta bizi birbirimize çeken zıtlıklar zamanla törpüleniyor. İki taraftan birinin kişiliği baskın olmaya başlıyor ve diğerini kendine doğru çekiyor. Ve yavaş yavaş zayıf olan kuvvetli olanın huylarını edinip ona benziyor farkında olmadan. Fark edildiği anda da bulantı başlamış oluyor. Sonrası da malum zaten..
..

Devamını Oku
İhsan Hasan Kaya

HAYALİNDEKİ EV...

Evler geniş olup dört yana baksa da;
Pencerelerden temiz hava dolsa da.
İstediğin bir katta,en üstte olsa da.
Bunlar olsa bile, balkonsuz ev mi olur?

..

Devamını Oku
Zeki Çelik

Aynı mahallede oturuyorken,
Kredi imkanlı fırsatlar varken,
Komşular minasıp sizlere derken,
Oğluma üç katlı kargas ev aldık.

Bir çatı altına sığamaz olduk,
Yanyana beraber duramaz olduk,
..

Devamını Oku
Abdulkadir Öğdüm

Uzaklarda bir ev var, eskimiş, camlar kırık...
Ne giren var içeri ne çıkan, dar kapıdan...
Belli, onu da yıkmış benim gibi, ayrılık,
Ne parlayan yanım var o harabe yapıdan!

Uzaklarda bir ev var, birini bekler gibi...
Yılların yorgunluğu çehresinde gizlenmiş...
..

Devamını Oku
Hüseyin Parlakdemir

Dünyanın çilesin üstüne sarmış
Hiç yoktan ev olan nazlı cananım
Yeter Çekeceğin hep bu gadarmış
Hiç yoktan ev olan nazlı cananım

Güldürmemiş zalim felek hiç seni
Yeter artık gel gönlümün sultanı
..

Devamını Oku
Kaan Emrah Özdemir

yokluğunun ertesinde o ev bu kadar boşmu olacaktı
artık bahçende hiçmi çiçek acmayacaktı
o evde artık bayramlar olmayacakmıydı
bak yine doldu gözlerim bak yine ağlıyorum
çaresiz yanlız kimsesiz bomboş bir evde

baba sen öldükten sonra
..

Devamını Oku
Mehmet Aslan

Bir ev kur, sahil kenarında,
İkimizi canlandır, sanal ortamında,
Yaşat beni de, o kendi dünyanda,
Hep beni gör geceleri rüyanda.

Bir ev kur, her şeyi yerli yerinde,
Sevgini de dışarı çıkar, bırakma deride,
..

Devamını Oku
Hamdi Oruç

Kırk odalı ev gönlüm

Kırk yaşıma girdiğimde
Kırk odalı evdi gönlüm
Çok zaman
Bir tepe üstünde bir ev...
Depremlerin sıvalarını döktüğü bir ev
..

Devamını Oku
Orhan Afacan

Ne pencere kalmış, ne kapı, eşik.

Duvarlar ya yıkık, ya delik, deşik.

Bombayla tuzaklı oda da beşik.

Bu ev bir Kürt evi, teröristte Kürt.
..

Devamını Oku
Sedat Hünker

Depremde zayiyat yok olsun diye
Altı hava yastık ev yapmak gerek
Alüminyumdan az yük olsun diye
Altı hava yastık ev yapmak gerek

Depremde kesmeye sarsıntı olu
Var olmayan kattan yana bir bolu
..

Devamını Oku