Gel hadi
Çok bekledim bu bataklarda
Uzatsan ellerini, yüreğime dokunacak
Bir yabancı gibi durma öyle
Varlığında kayboluş, yüreğimde hasret var
Gel hadi
Sen bilmezsin buraları Ezel
Çektikçe içine, sıkar mengene dişleri
Kaçmana fırsat vermez anılar, üşüşürler gözlerine
Perde açar, perde kaparlar
İlle de gözlerine
İlle de gözlerine
Sensizlik diz boyu, yalnızlık oluk oluk
Peydah olur karabasan gibi acılar
Rengi yeşil, adı karadelik gözlerin
Mezarımı kazıyorlar
Buralar sensiz, ıssız sazlıklar gibi
Ama çığlıklar karışır birbirine
Sağa sola salınışlarına aldanma kamışların
Rüzgâr ıslığını kederli çalar
Yağmur da hevesli yağmaz üstelik
Güneş ısıtmaya değil, yakmaya doğar bazen
Sanki yokluğun daha az yakıyormuş gibi
Gel hadi
Sen bilmezsin buraları
Gündüzler işkence uzun uzadıya
Zift karasına boyanır geceler
Zemheri ayazına, tipiye, borana fırtınaya
Başıma lapa lapa sen yağarken bile
Yetmez, yetmeyecek. ezelden ebede
Sakın bırakma
Mum gibi salınan, kırık kadehler misali yüreğimi
Sensizliği bilemezsin
Gel hadi
İçimde bekledikçe tüten hasretin bitsin
Ve bitmesin karanfil kokulu sevdam
Su ol
Söndür asılı duran eceli
Yahut yak, tutuştur baştan aşağı beni
Alışması ne zormuş, üç beş günlük ayrılığa
Kokun hala sinsi bir düşman gibi, dolaşmakta odamda
Sensizlik, sürgün edilmiş bataklık
Cana eziyet
Hasretin, için için kavrulmak
Yanıp tutuşmak
Yokluğun diyorum Ezel
Mahzende yıllanmış şarap
Ya ver kadehleri ardı ardına döndür başımı
Ya al koynuna, varlığınla süsle düşümü
Yokluğun diyorum Ezel
Yokluğunla yakma beni
Etme! eyleme
Gel hadi
Kayıt Tarihi : 25.1.2021 01:34:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
İlham perisi kanatlarını açtığında İki tüy düştü nihayet kucağıma.... :))
Tebrikler
TÜM YORUMLAR (99)