yok aslında farkı ağlamanın
gülmekten bir duygu olarak
yorgun omuzlarından bir kuş kalkar
her ikisinde de gagasında kurşun tohumuyla
bir döl alır denizler, göller ve sevda
bu kuşun göklere ağmasıyla...
yanımda ol dedikçe
duydukça yüreğimde
uygarlık kargaşasını aşıp
sevimli kasabalar halinde
denizini,
olta iplerini
Zamandır ağır yenilgilerden uyandıran beni
Ellerimde güller...
Ricat emer dururken yalnızlığım
Rıhtımları boşaltıp, söküp iskeleleri
İncecik yollar açıp yeşil gözlerinden
Narin yüreğine demirledim şimdi.
gitgide zaman belli
zaman tükenmekde
ah ethem, göklerin dikenli
ve kederli kuşağı
aşkların da tükenmekde
solgun damarlarından
Aşk dediğin nedir ki
Tenden bedenden sıyrık
Çocukların içinde
Yaşadığı bir çığlık
Aşk dediğin nedir ki
ki bazen buğulanır da
akşam sefasına başlamış gözlerim
sen düşersin aklıma
çuıkurova zıncırıkları kadar keskin
vurgun emdirisin bana
özlediğim şurupsu kızıllık kokan
Sen yağmuru kucakla
Top top gül yumağı gibi
Sarıl sıkıca yağmur saçına
Dökülsün göğsünden aşağı yağmurlar
Sen saltanat ülkesinin kızısın
Saçların kumral, gözlerin
bir derin mısra gibi çektim içime göçleri
azı-çoğu yok burukluğun mevsiminden başka
anıları çoğaltanı yok biliyorsun artık savaşın
kanıtsanmış bir hülya tomurcuğu yaşıyor her zincirli gerdan
her dudakta sarmaşık zehri karşılıyor geceleri ve ötesini
yeter artık bir yolda da yalnız bırak beni
ışığı söndürür ellerin
geceye dokunur
ışık olur
gözlerin
çiçek çiçek bir ateş yanar
boynumdaki topraklara eğil
damlaya kanaat edemem yağmur
gözlerimde deryayı bul
kipriklerime asıl dur yağmur!
bir gülün ayrılığa yanıuk gözlerinde
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!