çocuktur aşk
büyüdükçe zorlaşır
birgün gidebilir de
yatak dağınık,
ellerin uzak
kalır
sen gidince
kalabalık değilim artık caddelerde
köşebaşında faili meçhul bir lamba yanıyor
sokaklar tutuşmuş
oysa ateşböceğinin peşine takılıp gitmek vardı
Her sabah, bir tokat gibi,
vuruyor,gün, yüzüme
Yüzüm karanlık;
Aydınlık günü kirletiyor
Uzamış sessizliğim gibi,sakalım
Sakalım,hem ak,hem kara
darmadağın bir sabah
ve güneş ne kadar yakıcı
bir uçurtma terliyor erkenden
gözyaşları değil
dün gece ruhumu gömdüm
Hırpaladıkça hırpalıyor
Bu gece yanlızlığın
Ellerim kalkmıyor
Ellerim ellerim uzakta savruluyor
Göz kapaklarından düşüyor uykusuz saatler
yokluğun ağır
bilmiyordum sabahın geldiğini sen söyledin
akşam dan kalmasaydım bilirdim belki
akşamın olmadığını
dönüşü yok artık gölgen bende
gelişin yolunu kestim
düğümledikçe çözülüyordü saatler,
geceye intihar sisi çökmüş
beylik imgemi çekip şakağıma dayadım
rus ruleti oynuyorum kelimelerle,
ayrılık; boş geçmiş
sıra bende,
seni sevdiğimi nasıl anlatsam
uzak bir hüzün gözyaşlarımı siliyor
bu mevsimlerde seni sevdim
yüzüme kapanan gökyüzü,
yağmur olsa çeşke
unutulmuş bir adres gibiyim
Ben bayramları unuttum.
Yüreğim kan kaybediyor.
Gözyaşlarım almıyor,akmıyor artık.
Bir garip ülkedeyim sanki
Diller suskun,yürekler buruk,ben yorgunum
Ter(biye) le(n) miş vücudumun keskin kokusuna sarıl
sarıl ki genetik şifrelerimiz çözülsün
sarıl ki
namlusundan soluyan filintanın nefesinde öpüşelim
barut kokusu sansınlar
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!